İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi son dönemlerde gündeme fazlasıyla gelen zehirlenme olaylarına ilişkin istatistik yayınladı.
İSİG, “Beslenirken ölmeyelim…” başlığıyla yaptığı açıklamada “Ülkemizde son 9 ayda en az 57 olay görülmüştür. En az 11 bin 649 kişi gıdadan zehirlenmiş ve 6 insanımızda ölmüştür.” ifadelerini kullandı. Açıklamada, işyerlerinde zehirlenen işçi sayısının 8 bin 177 kişi olduğu belirtildi.
İSİG’in yaptığı açıklama şu şekilde;
Ülkemiz genelinde büyük işyerlerinde yemek firmaları tarafından yemek dağıtımı yapılmaktadır. Ancak bu firmaların denetimleri yetkin kadrolar tarafından yapılıyor mu?
Asgari ücretin brüt 2029,50 TL , net olarak 1603,12 TL olduğu düşünülünce bir işçi ve ailesinin yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenmesi için gıdaya erişim hakkının nasıl engellendiği de ortaya çıkmaktadır.
Gıdaya erişim hakkı beslenme açısından ele alındığı için sağlıklı gıdayı ifade edecektir. Peki bu kadar düşük gelir düzeyiyle bunun olabilirliği var mıdır?
Sömürü düzeninin; beslenmedeki rolünü daha fazla incelersek zehirlenmelerle karşılaşırız.
Zehirlenme; zehirli maddenin veya maddelerin vücuda girmesi sonucunda kişinin sağlığının bozulmasıdır.
Ülkemizde son 9 ayda en az 57 olay görülmüştür. En az 11 bin 649 kişi gıdadan zehirlenmiş ve 6 insanımızda ölmüştür. İşçi arkadaşlarımızın sayısı 7 bin 955 iken, 8 bin 177 kişi işyerinde zehirlenmiştir. Eğitim için gönderdiğimiz öğrencilerimiz gerek üniversite yerleşkelerinde ve gerekse yurtlarda gıda zehirlenmesi geçirmiştir. 706 öğrencimizin zehirlenmiş olması, kamu kurumlarının da özel kurumlardan farklı olmadığını göstermektedir. Kışlada 54 asker, genelde 890 kişi zehirlenme vakası ile hastanede tedavi edilmiştir. 1211 vatandaşımız da gıda zehirlenmesi yaşamıştır.
Zehirlenme vakalarının yüzde 70’i işyerinde gerçekleşirken vakaların yüzde 15’i kamu kurumlarında meydana gelmiştir. Bu zehirlenme vakalarının kırsal veya büyükşehir ayrımı gözetmediği gözardı edilmemelidir. Firmaların sömürü düzeni ile hareket ederek insan beslenmesini hiçe saydıkları ölümlerine neden oldukları unutulmamalıdır.
Zehirlenme vakalarının yüzde 91’i firmalar tarafından temin edilen gıdalardan kaynaklandığı ve yüzde 9’unun dışarıdan temin edildiği gözden kaçırılmamalıdır.
Sonuçta bozulma, kontrolsüz üretim aşamalarından kaynaklı vb. şekillerde kimyasal madde veya maddeler bulaşan gıdalar bizlere daha çok para kazanmak için yedirilmektedir. Bizler beslenme konusunun ne kadar önemli olduğunun altını çizerek sağlıklı gıdaya ulaşma hakkımıza örgütlenerek sahip çıkmalıyız…”
"Emperyalist sistemin hiyerarşisindeki değişiklikler, paralelinde ülkeler arasında yeni işbirliklerini doğuruyor. Bu ekonomik işbirliklerinin temel motivasyonu…
Laiklik Meclisi, Çiğdem Bayraktar Ör'ün gözaltına alınmasına yönelik yaptığı açıklama "siyasi iktidarın toplumu gözaltılar, tutuklamalar…
Aylık olarak yayınlanan Yurtsever gazetesinin Şubat sayısı "Saray korkuyor, korktukça saldırıyor" manşetiyle çıktı.
17 yaşında gencin öldüğü kazadan tutuksuz yargılanıp adli kontrol kararı kaldırılan Kızılay eski Başkanı Kerem…
İstanbul Barosu üyeleri, Baro Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Epözdemir'in tutuklanmasına itiraz etti. Çağlayan Adliyesi öncesinde…