Lüleburgaz'da 'şeker' protestosu: Şeker Fabrikası vatandır, satılmaz

Trakya Şeker Platformu’nun Alpullu Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine karşı düzenlediği yürüyüş ve mitinge katılan onbinlerce Trakyalı, ‘Şeker Fabrikası vatandır, satılmaz’ diye haykırdı.

Lüleburgaz'da 'şeker' protestosu: Şeker Fabrikası vatandır, satılmaz

Trakya Şeker Platformu, Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesinin açıklanmasının ardından Alpullu Şeker Fabrikası’nın özelleştirilmesine karşı Lüleburgaz’da yürüyüş ve miting düzenledi.

“14 FABRİKANIN ÖZELLEŞTİRİLMESİ KARARI TÜM TÜRKİYE’Yİ HÜZNE BOĞDU”

Mitingin açılış konuşmasını Trakya Şeker Platformu Temsilcisi Gürcan Kırım yaptı. Kırım, konuşmasında Trakya’nın kalbinin Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda ‘şeker’ diye attığını söyleyerek, “Direnirken çok şekersin Trakya’m. 2 yıldır tekrar üretime başlaması için mücadele verdiğimiz Alpullu Şeker Fabrika’mızın üretime başlamasının sevincini yaşarken 14 fabrikanın özelleştirilmesi kararı tüm Türkiye’yi hüzne boğdu. Özelleştirme kararından itibaren 29 yıllık geleneğe sahip olan Lüleburgaz Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri Şeker-İş Sendikası’nın Alpullu Temsilciliği’nin çağrısıyla bir araya geldi ve tüm Trakya’daki emek ve demokrasi güçlerine çağrı yapmak amacıyla Trakya Şeker Platformu’nu kurdu” ifadelerine yer verdi.

“GIDALARIN YÜZDE 70’İNDE NİŞASTA BAZLI TATLANDIRICILAR KULLANILMAKTA”

Kırım’ın konuşmasının ardından bir konuşma da Şeker İş Sendikası Alpullu Temsilcisi Orhan Saltık yaptı. Saltık, konuşmasında Alpullu Şeker Fabrikası’nda çalışmaya başladığında 500 bin ton pancar işlendiğini hatırlatarak; “Fabrikada 1100 işçi çalışıyordu. Bugün Alpullu Şeker Fabrikası’nda 120 bin ton pancar işleniyor. 180 işçi çalışıyor. 1100 işçi çalışırken zarar etmeyen fabrikalar nasıl oluyor da 180 kişi çalışırken zarar ediyor? 1987 yılında çalışmaya başladığımda Türkiye’nin nüfusu 50 milyon, Türkiye’deki şeker fabrikalarının toplam şeker üretimi 2,5 milyon tondu. Bugün nüfusumuz 80 milyon olmuşken bütün şeker fabrikalarının şeker üretimi 2 milyon 200 bin tona düşmüştür. Türk halkının kişi başına şeker tüketimi 30 yılda ikiye katlanmışken ve bu oran iki katına çıkmışken nasıl oluyor da şeker üretimimiz düşüyor? ‘Nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 10’dan yüzde 5’e düşürdük’ diyenler pek inandırıcı değil, yalan söylüyorlar. Bugün Türk halkının yediği gıdaların içinde yüzde 70’inde nişasta bazlı tatlandırıcılar kullanılmaktadır.” dedi.

“YEDİĞİMİZ ŞEYLERE DİKKAT EDELİM”

Saltık’ın ardından kürsüye çıkan Lüleburgaz Kent Konseyi Başkanı Dr. Bülent Önder konuşmasında nişasta bazlı şekere dikkat çekerek, “Aslında biz şu anda nişasta bazlı şekerli şeyleri yiyoruz. Ne olur yediğimiz şeylere bakın. Neredeyse yediğimiz şeylerin yüzde 40’ında nişasta bazlı şeker var. Birçok hastalık bu konuda kesinleşmiş, kanıtlanmış. İnsan deneyleri henüz nişasta bazlı şekerlerde tam yapılmış değil. Bu nedenle bire bir insan üzerine kesin şeyler söylenemiyor. Ama hayvan deneylerinde çok fazla kansere, obeziteye, böbrek taşından tutun da karaciğer yağlanmasına kadar her şeye sebep oluyor. Ne olur bundan önce ve sonra yediğimiz şeylere dikkat edelim” ifadelerini kullandı.

“BUNU SATANLAR CARGILL’İN ÖNÜNDE EĞİLDİLER”

Mitingte son konuşmayı ise Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba yaptı. Ağbaba, konuşmasında şekerin herkesin ortak meselesi olduğunu söyleyerek, “Şeker fabrikalarının satılmasını siz istemediniz. Ama bunu birileri istedi. Kim istedi? Çok uluslu Amerikan firmaları istedi. Yerli, milli diyorlar ya bu satışı isteyenler bu toprakların dostu değil. Bu satışı isteyen büyük sermayenin adamları. Hükümet de onlara boyun eğdi. Biz boyun eğmedik. Bu satışlara hep beraber dur dedik, dur diyeceğiz. Bundan daha yerli ve milli bir kuruluş bulamazsınız. Bunu satanlar Cargill’in önünde eğildiler. Bunu satanlar bu topraklara ihanet etmektedirler. Bunun satışını destekleyenler bu toprakların evladı değildirler” dedi.