AKP'li Aydın Ünal: Ankara'nın muhalefete geçmesi Türkiye için büyük riskler barındırıyor...
AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın eski metin yazarı olan Aydın Ünal, yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi'ni elde tutmanın önemine ilişkin yazısında "Ankara’nın muhalefete geçmesi hem Ankara için, hem de Türkiye için büyük riskler barındırıyor." dedi.
Ankara’da AKP ve MHP’nin adayına karşı düzen muhalefetinin adayı olarak gösterilen Mansur Yavaş her ne kadar kazanması halinde Hükümet’le “uyum içinde” çalışacağını tekrar edip dursa da, oluşturduğu rant kadar siyasi olarak da büyük önemi bulunan Ankara’nın “el değiştirmesi” ihtimali yandaşları tedirgin ediyor. Bugün AKP’ye yakın Yeni Şafak‘ta, iktidara konu ile ilgili “uyarı” niteliğinde niteliğinde bir yazı kaleme alındı.
Gazetenin yazarlarından ve aynı zamanda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski metin yazarı olan Aydın Ünal, yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni elde tutmanın önemine ilişkin yazısında “Ankara’nın muhalefete geçmesi hem Ankara için, hem de Türkiye için büyük riskler barındırıyor. Seçmene, Ankara’da olabilecek bir değişimin risklerinin de hissettirilmesi gerekiyor.” dedi.
Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa etmesinin “Ankara ve AKP’yi rahatlattığını” söyleyen Ünal, Gökçek’in tekrar seçildiği 2014’teki yerel seçimin ardından Ankara’da belediye hizmetlerinin iyiye gitmediğine dikkat çekerken, Gökçek döneminde yapılan Ankapark’ için “Yüklü miktardaki yatırım, Ankara’da belediye hizmetlerinin aksamasına neden oldu” ifadeleriyle eleştirdi.
AKP’nin, Ankara’yla “samimi” şekilde yüzleşmesi ve “muhasebe” yapılması gerektiğini savunan Ünal, partinin “Ankara’ya şu yatırımları yapacağız, şu projeleri kazandıracağız” söyleminin “25 yıldır Ankara’yı siz yönetmiyor musunuz?” cevabıyla karşılanabileceğini de belirtti.
Ünal’ın bugün Yeni Şafak’ta “Ankara nasıl kazanılır?” başlığıyla yayımlanan yazısında bir bölüm şöyle:
“AK Parti’nin Ankara’da bir kez daha zafer kazanabilmesi için, tek başına MHP’den gelecek oylara bel bağlamak yerine, bu risklerin de üzerine kararlı şekilde gitmesi gerekiyor.
Öncelikle, Türkiye genelinde olduğu gibi Ankara’da da ekonomideki kötümser algının mutlaka iyimsere dönüştürülmesi gerekiyor. Ekonomide işlerin iyiye gittiğinin ikna edici şekilde anlatılması büyük önem taşıyor.
Yeni sistemden tedirgin olan memurların da ikna edilmesi, rahatlatılması Ankara için son derece mühim.
Ankara’nın muhalefete geçmesi hem Ankara için, hem de Türkiye için büyük riskler barındırıyor. Seçmene, Ankara’da olabilecek bir değişimin risklerinin de hissettirilmesi gerekiyor.
Ankara’yı kazanmanın belki de en önemli yolu ise Ankara’da samimi bir özeleştiri yapmaktan geçiyor…
Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanı istifa etti. Bunun Ankara’yı ve AK Parti’yi rahatlattığına şüphe yok. Ancak bir özeleştiri yapılmadı. Mesele konuşulmadı. İstifanın nedenleri bile tartışılmadı.
Suskunluğun üzerine yeni bir şeyler söylemenin de yeni bir şeyler inşa etmenin de zor bir gayret olduğunu görmek zorundayız.
AK Parti, Ankara’yla samimi bir şekilde yüzleşmeli. Ankara’daki hatalı uygulamalar, ihmaller, şehre, şehirleşmeye ilişkin eksikler, noksanlar tek tek ortaya dökülmeli ve bunların muhasebesi yapılmalı. Ankara’da yeni bir dönemin başlayacağı, bu yeni dönemin eskiyi tamir edip Ankara’ya yeni değerler katacağı açıklıkla ve samimiyetle anlatılmalı.
“Ankara’ya şu yatırımları yapacağız, şu projeleri kazandıracağız” şeklindeki bir söylem, artık “25 yıldır Ankara’yı siz yönetmiyor musunuz?” cevabıyla karşılaşabilir. Bunun için de Ankara’da söylemin mutlaka farklı kurulması gerekiyor.
AK Parti Ankara’yı mutlaka kazanmalıdır ve inşallah kazanacaktır da. Ankaralının önünde yapılacak samimi ve açık yürekli bir muhasebenin, özeleştirinin Ankara’dan karşılık bulacağına şüphe yoktur.”