Karamollaoğlu ne anlatıyor?
Karamollaoğlu önce gerici, faşist Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindandan Mehmed’e Mektup” adlı şiirini okuyor, ardından komünist şair Nâzım Hikmet’in “Davet” şiirinden bir bölüm okuyor. Devamında “Munzur, Fırat, Kaz Dağları; Madımak, Roboski, Başbağlar; Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir. Bu çağrımız; dindara, muhafazakâra, liberale, sosyal demokratadır. Gelin canlar bir olalım” diyor.
Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin 7. Olağan Genel Kurulu’nda, “Munzur, Fırat, Kaz Dağları; Madımak, Roboski, Başbağlar; Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir. Bu çağrımız; dindara, muhafazakâra, libarele, sosyal demokratadır. Gelin canlar bir olalım” dedi ve oy kullanan 965 delegenin 962’sinin oyunu alarak yeniden genel başkan seçildi.
Kongrenin ardından en çok tartışılan konu ise salonda Mustafa Kemal’in fotoğrafının yer almaması, salona “Hocam izindeyiz” ve Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözünün “İstikbal köklerdedir” şeklinde değiştirildiği pankartların asılması oldu. Malum uzun süredir zaten ideolojik ve politik başlıklarda kimin ne söylediğini, ne yaptığına bakmak yerine niye boynu eğri, niye kaşı gözünün üstünde demeyi alışkanlık eden hafızasız bir toplum olduk. Geçelim…
Sermayenin, gericilerin, işbirlikçilerin, genellersek burjuva siyasetinin en önemli düsturudur; kendi çıkarlarını halkın çıkarı gibi göstermek. Bunun için de yapmayacakları şey yoktur. İşte bir örnek olarak Karamollaoğlu’nun konuşmasına dikkat edilmeli. Hani şu Milli Görüş ekibinin gelenekçilerinden olanlar, hani Erdoğan’ı ve şürekasını başımıza getirenler, hani Sivas’ta 37 canımızı yakanlara avukatlık yapanlar ve bizzat zamanında Sivas Belediye Başkanı koltuğunda oturan Karamollaoğlu…
“Önce yakalım, sonra ‘bir olalım’”
Olay şöyle başlıyor: Karamollaoğlu önce gerici, faşist Necip Fazıl Kısakürek’in “Zindandan Mehmed’e Mektup” adlı şiirini okuyor, ardından komünist şair Nâzım Hikmet’in “Davet” şiirinden bir bölüm okuyor. Devamında “Munzur, Fırat, Kaz Dağları; Madımak, Roboski, Başbağlar; Yasin Börü, Eren Bülbül, Berkin Elvan bizimdir. Bu çağrımız; dindara, muhafazakâra, liberale, sosyal demokratadır. Gelin canlar bir olalım” diyor. Anlaşılan Cumhur İttifakı’na oy veren solcular Karamollaoğlu’nun kafasını karıştırmış. Mecbur, bu kadar sosyal demokratı, liberali umut beslemiş; yüzüstü bırakmak olmaz. Biraz ondan biraz bundan, yırtarım herhalde diye düşünmüş düşünmesine; ama ipin ucunu fazla kaçırmış. Öyle ki sanki kendisi o zaman Sivas’ın Belediye Başkanı değilmiş gibi bugün Sivas Katliamı’nın gerçekleştiği Madımak oteline bile sahip çıkmış, üstüne üstlük Alevi yurttaşlarımızla dalga geçer gibi Pir Sultan Abdal’ın sözlerini sarf edebilmiştir.
Hep soldan
Biliyoruz ki dünyada iyi olan ne varsa hep soldan üretildi. Edebiyatı, tiyatrosu, sineması, müziği ve daha nicesi. Hem komünizme ve komünistlere düşman olup hem de dönüp dönüp soldan çalmaları insana dair iyi şeyler düşünmediklerindendir.
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım; dünya şairi komünist Nazım Hikmet’i “komünist” olduğu için vatandaşlıktan çıkaranlar, yıllarca cezaevine mahkum edenler siz değil misiniz?
Munzur’un, Kaz Dağları’nın bu hale gelmesine sizin kirli, seviyesiz, ilkesin, gerici, işbirlikçi, piyasacı siyasetiniz neden olmadı mı?
Haziran Direnişi’nde kaybettiğimiz Berkin Elvan ve diğer insanlarımız siz ve sizin yetiştirdiğiniz öğrencileriniz tarafından katledilmedi mi?
Madımak… Onu hiç ağzına alma Karamollaoğlu!