Reklam
Kategoriler: Serbest Kürsü

Erdoğan’ın sözlerine karnımız tok: Vakit ”Atılım” vaktidir!

Reklam
Aydın Marmara

Türkiye kapitalizminin içinde bulunduğu sermaye birikim rejiminin krizi her geçen gün, göstergeleri itibariyle açığa çıkıyor. Amerikan Merkez Bankası (FED)’nın parasal genişlemeye gitmesi çok kısa bir süre iyimser bir hava yaratırken sonrasında ise rahatlama yaratmayacağı dolar kurunun geri geldiği seviyeler dikkate alındığında belli olmuştu. AKP iktidarının imdadına, emperyalist-kapitalist sistemin lider ülkelerinde durgunluk beklentilerinin olması yetişecek bir odağın olmadığını da gösteriyor. Krizin gençlik ve emekçiler nezdinde ise sadece felaket bir tablo görüntüsü vermekle kalmadığı gelen zam haberleri ve işten çıkarmalar ile direk olarak hissedildiğini belirteyim.

Geleceksizlik başlığında ise gençliğin sorunun ciddi noktalara ulaşması, düzenin temsilcilerinin yapısal sorunu gizlemekten veya soruna merhem olarak sunulacak sahte umut açıklamaları yapmaktan vazgeçmesi burjuva düzenin manipülasyon adına nefesinin tükendiğini gösteriyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Saray’da düzenlenen 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’de yaptığı konuşmada, “‘Efendim işsizlik var’ diyorlar. Olacak zaten. Üniversite bitirdi diye iş sahibi olacak diye bir şey yok. Dünyanın her yerinde işsizlik var. Ama bir de kendisi ne yapacak? Üretecek. Bir de bu var. Kendini geliştirecek yatırım ile teşvik edecek.” demesi bizim açımızdan kimi doğrular ve kimi aldatmacalar barındırıyor; ama bu sözlerin bir sermaye iktidarının temsilcisinden gelmesi ise asıl tuhaf karşılanması gereken nokta.

Bu sözlerdeki kimi doğrulardan başlayalım. Tüm dünyada işsizliğin var olduğu doğrusu kapitalizmin yapısal sonuçlarından biridir. Biz Marksistlerin emek sermaye karşıtlığında dikkat ettiğimiz çelişkilerdendir. Ama bunu her fırsatta “serbest piyasa ekonomisinin kurallarına sıkı sıkıya bağlıyız” diyen ve Türkiye siyasal hayatının en piyasacı partisinin lideri, bir burjuva siyasi figürden gelmesi trajik bir çelişkidir. İşsizlikten kaçış dünya ölçeğinde pek mümkün görünmüyor, yabancılaşma ve sömürüden kaçış ise imkansız. Bugün Türkiye, Avrupa’da genç işsizlikte Yunanistan, İspanya ve İtalya’nın ardından yüzde 26’lık bir işsizlik oranıyla 4. sırada geliyor. Bu anlamıyla Türkiye’nin sorununun, Avrupa Birliği’nden uzaklaşmak olduğu liberal tezi de geleceksizlik sorunu bazında çürümüş oluyor. Bu ülkelerdeki ortak temel nokta kapitalist ülkeler olmalarıdır. Genç işsizliğin temel sebebi ise sermaye iktidarlarıdır.

Kimi aldatmacalar konusuna gelirsek, ortada işsizlik sorunun var olmasının sebebinin ‘gençliğin kendini geliştirmediği ve sermaye nezdinde yetersiz görüldüğü’nden hareketle ortaya konulması Neo-liberal dönemde burjuva ideologların yaydığı bir başka manipülasyondur. Erdoğan ise bu manipülasyona sarılarak kaçış aramıştır. Çok basit bir denklemle ortaya koymak ve sormak gerekir. Dünyada sermaye düzeni neo-liberal dönemden itibaren çok daha fazla ‘esnek’ çalışma ve işten çıkarma eğiliminde değil midir? Bu sorunun cevabı objektif ve sübjektif olarak evettir. Zaten var olan sermayenin istihdam edebileceği emek ordusu ve yedek emek ordusu arasındaki açı dünyada her geçen gün büyümektedir. Ortada kalifiye olmakla çözülecek bir problem yoktur. Velev ki sorunun temel kaynaklarından biri bu olsun bunu söyleyecek son burjuva aktör siyasal İslamcılardır. Bilimsel eğitime kendi ideolojik referansları üzerinden her türlü saldırıyı yapan bir parti, gençliğin bu eğitim sistemi içerisinden ‘niteliksiz’ çıkmasının baş müsebbibidir. Ayrıca artık okuldan vakit bulursa çalışan öğrenci profilinden işten vakit bulursa derslere girmeye çalışan profile geçiş ortaydayken, gençlik görece daha fazla emekçileşmişken ‘nitelikli’ hale gelmek nasıl mümkündür? ‘Niteliksizlik’ palavrasını neresinden tutarsanız elinizde kalmaktadır.

Ortada gençlik açısından çok ciddi bir geleceksizlik problemi bulunmaktadır ve bu problem her geçen gün katmerlenmekte; burjuva aktörlerin bu soruna karşı çözüm arayışları gençliğe ‘kanka’ ve ‘gençlik bize inandı’ demekten öteye geçememektedir. Erdoğan’ın sözlerine gençliğin karnının tokluğu kadar gençliğin bir parlak bir geleceğe açlığı nettir. Kaçış değil mücadele diyenler üniversite sıralarından da “Atılım” çağrısı yaparken gençlik de üzerindeki ataleti atmalıdır.

Bu haber en son değiştirildi 20 Eylül 2019 17:49 17:49

Reklam

Önceki Haberler

İBB, AKP döneminde özel bir üniversiteye tahsis edilen tarihi binasını geri alıyor

İBB yönetimi, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi’ne AKP döneminde bedelsiz olarak tahsis edilen Fatih’teki tarihi…

16 Mayıs 2024 18:19

Kobane Davası’nda karar açıklandı: Demirtaş’a 42 ve Yüksekdağ’a 30 yıl hapis cezası verildi

Kobani davasında hükümler açıklandı. Eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş’a 42 yıl, Figen Yüksekdağ’a…

16 Mayıs 2024 18:10

BM, Gazze’de insani yardım dağıtmanın neredeyse imkansız olduğunu açıkladı

BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nden yapılan açıklamada, 7 Ekim'den bu yana İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze'de…

16 Mayıs 2024 17:54

Emniyet’te ve yargıda yaşananlar üzerine: Kimin devleti?

Bu devlet kimin devleti sorusu artık çok meşru bir sorudur. Bu devlet halkın devleti değil,…

16 Mayıs 2024 13:50

İBB, iştiraklerini sermayeye peşkeş çekmeye hazırlanıyor

İBB Mali Hizmetler Daire Başkanı Neslihan Vural, İGDAŞ'ın 10 milyar değerlemeyle halka arzını planladıklarını belirtti.…

16 Mayıs 2024 12:28

Sinan Ateş’in yakın arkadaşı, suikastı dört ismin organize ettiğini iddia etti

Ankara'da öldürülen eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in, yakın arkadaşı Ömer Zengin, Suikastı dört isim…

16 Mayıs 2024 12:20
Reklam