HDP'li Salim Kaplan: Engellemeler 1933 Hitler faşizm yöntemlerini aratmıyor

HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, hukuksal kılıf uydurulmak için de belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını söyledi.

HDP'li Salim Kaplan: Engellemeler 1933 Hitler faşizm yöntemlerini aratmıyor

Kayyım atama kararının 31 Mart seçim gecesi alındığını belirten HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, hukuksal kılıf uydurulmak için de belediye eşbaşkanlarının tutuklandığını söyledi.

AKP hükümetinin 11 Eylül 2016’da Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) belediyelerine yönelik devreye koyduğu kayyım politikası, 31 Mart yerel seçimlerinden sonra Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) belediyeleriyle sürdürülüyor. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), 31 Mart yerel seçimlerinin ardından “KHK’li seçilmiş adaylara mazbata verilmeyecek” kararından sonra HDP’nin seçilmiş eşbaşkanlarına mazbata verilmemesiyle başlayan süreç, kayyım atamalarıyla devam ediyor.

6 BELEDİYE EŞBAŞKANINA MAZBATA VERİLMEDİ

Mezopotamya haber ajansına göre; 31 Mart seçim sonuçlarının açıklanması ardından HDP’nin Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi, Van’ın Edremit, Tuşba, Çaldıran ilçeleri, Erzurum’un Tekman ilçesi, Kars’ın Digor ilçesi Dağpınar Beldesi eşbaşkanlarına, “KHK’li” oldukları gerekçesiyle mazbataları verilmedi. Bununla birlikte HDP’nin kazandığı 6 belediye, YSK kararıyla AKP’ye verilmiş oldu. HDP’li eşbaşkan adaylarının yanı sıra çok sayıda meclis üyesine de aynı gerekçeyle mazbata verilmedi.

ÜÇ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE KAYYIM

İçişleri Bakanlığı, 19 Ağustos’ta Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediye eşbaşkanlarını görevden alarak, yerlerine kentteki valileri kayyum atadı. Bakanlık, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı hakkında açılan bir kovuşturma ve 8 soruşturma, Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk hakkında 2 kovuşturma ve 4 soruşturma, Van Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe Ertan hakkında ise 1 kovuşturma ve 6 soruşturmayı görevden alma gerekçesi olarak gösterdi.

HDP, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni yüzde 63, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ni yüzde 56 ve Van Büyükşehir Belediyesi’ni yüzde 54 oyla elde etmişti.

KULP BELEDİYESİ’NE KAYYIM

Diyarbakır’ın Kulp ilçesi Ağaçkorur köyü mevkiinde 12 Eylül’de aralarında korucuların da olduğu 7 kişinin öldüğü, 10 kişinin yaralandığı patlama sonrası HDP’li Belediye Eşbaşkanları Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay ile birlikte 5 kişi gözaltına alınarak tutuklandı. Eşbaşkanların tutuklanması ardından belediyeye 17 Eylül’de İlçe Kaymakamı Mustafa Gözlet kayyım olarak atandı.

Erzurum’un HDP’li Karayazı Belediyesi Eşbaşkanı Melike Göksu’nun, hakkında kesinleşmiş cezası olduğu gerekçesiyle tutuklanması ardından 18 Eylül’de İlçe Kaymakamı Mesut Tabakcıoğlu belediyeye kayyım olarak atandı.

HAKKARİ, YÜKSEKOVA VE NUSAYBİN’E KAYYIM

HDP’li seçilmişlere yönelik 15 Ekim’de yapılan operasyonlarda, Hakkari Belediye Eşbaşkanı Cihan Karaman, Yüksekova Belediye eşbaşkanları Remziye Yaşar ve İrfan Sarı ile Nusaybin Belediye eşbaşkanları Semire Nergiz ve Ferhat Kut gözaltına alındı.

Nusaybin Belediye eşbaşkanları Nergiz ve Kut, 17 Ekim’de çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından, “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım” kampanyasına katılmaları ve gizli tanık ifadeleri gerekçesiyle “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklandı. Eşbaşkanların tutuklanması ardından 18 Eylül’de İlçe Kaymakamı Mehmet Balıkçılar belediyeye kayyım olarak atandı.

Hakkari Belediyesi Cihan Karaman, çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi’nce, hakkında gizli tanık ifadeleri ve sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. Karaman’ın yerine Hakkari Valisi İdris Akbıyık, kayyım olarak atandı.

Yüksekova Belediyesi eşbaşkanları İrfan Sarı ve Remziye Yaşar da gizli tanık beyanları ve sosyal medya paylaşımları gerekçesiyle, “örgüt üyesi olmak” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı. Eşbaşkanların yerine İlçe Kaymakam Osman Doğramacı kayyum olarak atandı.

GÖZALTI, KAYYIM, TUTUKLAMA

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma kapsamında, yerine kayyım atanan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı ile Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz, Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz ve Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer, gözaltına alındı.

Henüz ifadeleri dahi alınmadan İçişleri Bakanlığı tarafından haklarındaki soruşturmalar gerekçesiyle görevden uzaklaştırılan eşbaşkanların yerine kayyım atandı.

Kayyım atanması ardından adliyeye çıkarılan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı, Kayapınar Belediyesi Eşbaşkanı Keziban Yılmaz ve Kocaköy Belediyesi Eşbaşkanı Rojda Nazlıer tutuklanırken, Bismil Belediyesi Eşbaşkanı Orhan Ayaz adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Erciş Belediyesi Eşbaşkanları Yıldız Çetin ve Bayram Çiçek, 15 Ekim’de gözaltına alındı. Bakanlık, eşbaşkanları görevden uzaklaştırarak, belediyeye kayyım atadı. Kayyım ataması ardından eşbaşkan Çetin “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanırken, eşbaşkan Çiçek ise “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldı.

Bu kapsamda HDP’nin 3’ü büyükşehir, bir il ve 9 ilçe belediyesine kayyım atandı, 13 belediye eşbaşkanı da tutuklandı.

“KAYYIM 31 MART GECESİ DEVREYE KONULDU”

Belediyelerine dönük kayyım atamalarını değerlendiren HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, kayyım politikalarının 31 Mart yerel seçim sonuçlarının kesinleşmesi ardından devreye konulduğunu ve Diyarbakır, Van ve Mardin valiliklerinin İçişleri Bakanlığı’na “Kayyım talebi” başlıklı resmi yazılarının bunun kanıtı olduğunu söyledi.

“REJİM İNŞASI”

Kayyım atamalarını “Rejim inşası” olarak tanımlayan Kaplan, AKP hükümetinin Kürtler, Araplar, Asuriler ve Ermenilerin seçme ve seçilme hakkının gasp edildiğini ifade etti. Hükümetin, kayyım atamalarıyla Kürtlere yönelik yüzyıllık asimilasyon politikalarını gerçekleştirmeyi amaçladığına işaret eden Kaplan, “Tüm zorlamalara, işkencelere ve zulümlere rağmen Kürt halkının sahip çıkma sahip çıkma iradelerini yok edemediler. Kürtler bilinçlendikçe, ulusal bilinçle kültürüne ve diline bir sahiplenme açığa çıktı. Kayyımlar aslında yüzyıllık asimilasyon politikalarında yeni bir yönetsel aygıttır” diye belirtti.

“TUTUKLAMALAR KAYYIMA HUKUKSAL KILIF”

Kayyım atamalarının gerekçesinin olmadığını, belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınarak, asılsız iddialarla tutuklanmalarının kayyım atamalarına gerekçe gösterildiğini söyleyen Kaplan, “Kayyıma hukuksal bir kılıf uydurma niyetiyle, belediyelerimiz işgal ediliyor” ifadelerini kullandı.

“KAYYIMLAR KÜLTÜREL SOYKIRIMIN DEVAMIDIR”

DBP’li belediyelere atanan kayyımların uygulamalarını hatırlatan Kaplan, “2016 yılında atanan kayyımların ilk icraatı, belediyelerdeki çok dilli tabelaları indirmek oldu. Özellik Kürtçe’nin tüm alanlarda yasaklanmasıyla karşılaştık. Bu uygulama 31 Mart seçimlerinden sonra AKP’li belediyelerde yaşandı. Kayyım sadece siyasi bir soykırım değil, aynı zamanda kültürel bir soykırımdır. Bir toplumu,  bir halkı tamamen yok etmek istiyorsanız, yapabileceğiniz en büyük kötülük kültürel soykırımdır. Bu rejim, Kürtlere yönelik kültürel soykırımın devamıdır” dedi.

“DEMOKRATİK DİRENİŞİ SÜRDÜRECEĞİZ”

Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyımların atandığı 19 Ağustos’tan itibaren “Kesintisiz eylem” kararı aldıklarını, bununla birlikte hukuki mücadelelerini de yürüttüklerini dile getiren Kaplan, “Sonuç alana kadar demokratik direnişi sürdüreceğiz. Buna paralel olarak hukuksal mücadelemizi yürüteceğiz” diye belirtti.

“ENGELLEMELER HİTLER FAŞİZMİNİ ARATMIYOR”

Kayyımlara karşı başlattıkları Demokrasi Nöbetleri’nin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarla birlikte engellendiğini ifade eden Kaplan, “Engellemeler 1933 Hitler faşizm yöntemlerini aratmıyor. Demokrasi Nöbetleri’nin engellenmesiyle mücadelemiz bitmedi. Bitmediği için bütün il ve ilçe örgütlerimiz abluka altında. Her gün onlarca arkadaşımız gözaltına alınıyor” ifadesinde bulundu.

“DEMOKRATİK MÜCADELEMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

HDP’nin demokratik mücadele partisi olduğunun altını çizen Kaplan sözlerini şöyle tamamladı: “Kesintisiz bir şekilde demokratik mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Toplumun sesi ve vicdanı olmaya mutlaka devam edeceğiz.”