Nagehan Alçı'dan Adnan Oktar 'tepki'si: Cumhurbaşkanına yönelik yalanlar... 'Seksi' konularla iş sulandırılıyor

Alçı, Adnan Oktar davasını ele aldığı yazısında "Cumhurbaşkanına yönelik sözümona tehdit kokan küstah ve yalan ifadeler gördüğüm kadarıyla bu örgütün bir taktiği." dedi.

Nagehan Alçı'dan Adnan Oktar 'tepki'si: Cumhurbaşkanına yönelik yalanlar... 'Seksi' konularla iş sulandırılıyor

Adnan Oktar ve cemaatine yönelik 167’si tutuklu 226 sanığın yargılandığı dava dün yapılan ilk duruşma ile başlarken davanın 1 numaralı sanığı Adnan Oktar’ın savunmasıyla ilgili medyada yer alan haberler Habertürk yazarı Nagehan Alçı’yı kızdırdı.

Oktar savunmasının bazı bölümlerinde AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la olduğunu iddia ettiği ilişkilerini anlatmış ve “Tayyip bey mehdidir, siyaset mehdisidir. Tayyip Bey bizim canımız, yatımızda gezdirdik, evmize gidip gelirdi, iç içe görüşürdük.” şeklinde sözler sarfetmişti. Oktar, AKP’ye desteğini de “Ben tutklandıktan sonra Tayyip Bey oy kaybetti. Ben dışardayken milyonlarca oy kullanılmasını sağlıyordum. Nitekim tutuklanınca büyükşehirler kaybedildi.” diyerek göstermeye çalışmıştı.

Nagehan Alçı bugünkü yazısında, davayla ilgili medyada çıkan haberlerde Oktar’ın bu ifadelerinin öne çıkarılmasını eleştirdi.

“Oktar davası Türkiye’nin “spotlight”‘ı olabilecek mi?” başlıklı yazısında Alçı, “Ben bu davanın medya eliyle sulandırıldığını düşünüyorum.” dedi. Kendisinin bu davayı çok yakından takip ettiğini belirten Alçı, Oktar’ın Erdoğan’la ilgili ifadelerine tepki gösterip “Bu ‘seksi’ konular konuşulsun esas suç unsurları geri planda kalsın isteniyor.” ifadelerini kullandı.

Alçı’nın yazısında bir bölüm şöyle:

“TAMAMEN HESAPLAŞMANIN ÖNÜNDE HALA ENGELLER VAR

Bu operasyonu gerçekleştirmek kolay değildi. İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve ekibi yıllardır yapılamayanı başardı ve sürecin en önemli adımı atılmış oldu. Ama işin henüz bitmediğini bilmeliyiz.

Ben bu davayı çok yakından takip ediyorum ve bir gazeteci olarak sonuna kadar da edeceğim.

Ama şunu bilin lütfen: Adnan Oktar Örgütü ile tamamen hesaplaşılabilmenin önünde hâlâ engeller mevcut.

Büyük bir korku duvarı var. Bu duvarla toplum olarak yüzleşmeyi başarabilirsek yaşanan onca mağduriyetten, Türkiye’nin “Spotlight”ı olacak bir öykü çıkarabiliriz. Bunun için en çok biz gazetecilere görev düşüyor…

MEDYA İŞİ SULANDIRIYOR

Ben bu davanın medya eliyle sulandırıldığını düşünüyorum. Bu işin içi boşaltılmamalı.

Adnan Oktar’ın doların düşüşü ve İstanbul seçimlerini dahi kendine bağladığı deli saçması iddiaları neden medyada bunca yer buluyor?

Hem bunlar hem de Cumhurbaşkanına yönelik sözümona tehdit kokan küstah ve yalan ifadeler gördüğüm kadarıyla bu örgütün bir taktiği.

Bu ‘seksi’ konular konuşulsun esas suç unsurları geri planda kalsın isteniyor.”

“YÜZ KIZARTACAK BİR OLAY VAR”

Nagehan Alçı, Adnan Oktar ve cemaatine yönelik henüz bir operasyonun olmadığı geçtiğimiz yıl Mart ayında RTÜK’e çağrı yapmış ve  “Özellikle Adnan Oktar ve grubu büyük rahatsızlık konusu. Elbette hakaret, küfür, tehdit gibi içerikler engellenmeli ama bugüne kadar yargı devreye giriyordu zaten. RTÜK’ün kolu nereye uzanacak? Bunun bir an önce netleşmesi gerek.” demişti.

Oktar ise Alçı’ya ilişkin cevabında “Hırçınlığının nedenini biliyorum. Asıl utanılacak bir olay var ki yani bilmiyorum. Muazzam utanılacak bir olay var. Yüz kızartacak bir olay var. Onun da ne olduğunu biliyorsun. Ben mi söyleyeyim?” diye sorarak imada bulunmuştu.

Alçı’nın eşi ‘gazeteci’ Rasim Ozan Kütahyalı hakkında da konuşan Adnan Oktar “Ben senin o tombik kocandan bahsetmiyorum, ki çok şey biliyorum onun hakkında” diye eklemişti.