Rusya: Duma'daki 'kimyasal saldırıda' sahtecilik yapıldı

BMGK'da, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) Suriye’nin Duma kentinde 2018 yılında kimyasal saldırı gerçekleştiği iddiasına ilişkin raporunun konu alındığı bir toplantı düzenlendi.

Rusya: Duma'daki 'kimyasal saldırıda' sahtecilik yapıldı

Suriye’de bağımsız araştırma gerçekleştiren Demokrasi Sorunlarını Araştırma Vakfı Direktörü Maksim Grigoryev, OPCW’nin 2018 yılındaki Duma saldırısına ilişkin raporunun görüşüldüğü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısına katıldı. Grigoryev toplantıda yaptığı konuşmada, kurumun temsilcilerinin 10’dan fazla kez Suriye’ye gittiğini ve Duma’daki hastanede bulunanlar da dahil yüzlerce kişi ile konuştuğunu ifade etti.

Grigoryev, “İnsanların cesetlerinin bulunduğu Duma’daki binada yaşayan 10 kişi ile binanın bir kilometre uzağında yine cesetlerin bulunduğu bölgedeki 300 kişi ile konuştuk. Bu görgü tanıklarının ifadeleri Duma’daki kimyasal saldırının sahte olduğunun tartışmasız kanıtı” dedi.

Grigoryev, görgü tanıklarının Duma’daki hastaneye kimyasal saldırı mağduru yaralıların gelmediğine dair ifadelerini okudu.

BMGK üyelerine ayrıca Duma’da görev yapan eski OPCW müfettişi Ian Henderson’ın görüntülü mesajı da gösterildi.

Henderson videoda, “İki grup yönlendirildi. İlk grup Duma’ya gittikten kısa süre sonra onlara ben de katıldım… Nihai rapordaki sonuçlar grubun Duma’dayken ve Duma ziyaretinden sonra bulduklarıyla ya çelişiyordu ya da onların tamamen zıttı yöndeydi. Temmuz 2018’de ara rapor yayınlandığında, böyle bir kimyasal saldırının gerçekleştiğine dair ciddi şüphelerimiz olduğunu anladık” ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte, toplantıda bazı ülkeler Suriye’yi kimyasal silah kullanmakla suçlamaya devam etti. Estonya’nın BMGK Daimi Temsilcisi Sven Jürgenson, OPCW’nin Duma’ya yönelik raporu konusunda şüphe duymak için bir neden olmadığını belirtti.

OPCW, Suriye’nin Duma şehrinde kimyasal silahla yapıldığı iddia edilen saldırıyla ilgili soruşturmanın sonuçlarını yayınlamıştı. Raporda, saldırıda ‘büyük ihtimalle’ klor kullanıldığı ileri sürülmüştü.