Bugün 9 Mayıs: Faşizme Karşı Zafer Günü
Bundan 76 yıl önce Sovyet halkları, Nazi Almanyası'nı büyük kayıplar pahasına kazanılan zaferle tarihe gömdü.
Bugün 9 Mayıs…
İnsanlık Sovyet Kızıl Ordu’nun Nazi güçlerini alt edişinin 76. yıldönümünü, Faşizme Karşı Zafer Günü’nü kutluyor.
30 Nisan 1945’te Almanya’nın başkenti Berlin’de Kızıl Ordu askerleri tarafından, Alman Meclis binası Reichstag’a Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) orak çekiçli zafer sancağı dikildi. İkinci Dünya Savaşı’nın sonucunu belirleyen ‘Büyük Anayurt Savunması’ sırasında dikilen sancak, o günden bu yana faşizme karşı mücadelede insanlığın en büyük zaferlerinden birinin sembolü olarak tarihte yer etti.
9 Mayıs’ta ise SSCB Önderi ve Kızıl Ordu Başkomutanı Josef Stalin, Nazi Almanyası’na karşı nihai zaferi müjdelediği zafer konuşmasını yaptı.
Bugün halen dünya halklarına umut veren bu büyük zaferi anarken emperyalist dünyanın son dönemde Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği’ni eşitleyerek faşizmi aklama çabalarına da bir kez daha dikkat çekmek isteriz. Bu vesileyle Türkiye Komünist Hareketi’nin (TKH) geçtiğimiz yıl 9 Mayıs vesilesiyle yaptığı “Tarih yalanla değil gerçekle yazılır! 9 Mayıs Zafer Günü’nü unutma!” başlıklı açıklamasını yeniden Manifesto okurlarıyla paylaşıyoruz:
“9 Mayıs 1945 tarihi insanlık tarihinde bir dönüm noktasıdır; bundan 75 yıl önce başta Avrupa olmak üzere bütün dünyaya kan kusturan faşizmin yenilgisinin tarihidir.
Büyük Zafer’in 75. yıldönümünde Alman ve İtalyan faşizminin işgalini, faşizmin süngüsü altında ve gaz odalarında katledilen milyonlarca insanın anısını unutmadık!
Büyük Zafer’in 75. yıldönümünde bir kez daha faşizme, sömürgeciliğe ve emperyalizme karşı savaşırken yaşamını yitiren milyonlarca insanı saygı ile anıyoruz!
Bugün faşizme karşı zaferin 75. yıldönümü kutlanırken tarihi gerçekler birçok ırkçı ve kapitalist Avrupa devleti tarafından yok sayılmaya hatta değiştirilmeye çalışılmaktadır. Faşizmi, tarihi bir sapma olarak görenler, aslında faşizmin bizzat tekelci kapitalizmin öz çocuğu olarak ortaya çıktığı gerçeğini de kapatmak isteyenlerdir. İtalya’da Mussolini faşizminin ve Almanya’da Hitler faşizminin ortaya çıkmasında İtalyan ve Alman sermaye sınıfının ve onların büyük tekellerinin bulunduğu gerçeği, Avrupa’nın kapitalist ülkelerini tarihi çarpıtmak zorunda bırakıyor!
Emperyalist paylaşım hesapları içerisinde Afrika ve Akdeniz halklarını İtalya’ya ve Doğu Avrupa halklarını Almanya’ya bırakıp, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya ideali olan komünizmin üzerine salan ve Sovyetler Birliği’ni yıllarca faşizme karşı savaşta tek başına bırakan emperyalist Avrupa ülkeleri ve işbirlikçileri, bugün faşizm ile komünizmi eşdeğer tutma gayreti içindedirler.
2. Dünya Savaşı’nın başlangıcını bile komünizme bağlamaya çalışan Avrupa Birliği Parlamentosu, Nazi Almanyası ile Sovyetler Birliği’ni, Avrupa’da yaşanan yıkımın doğrudan ve eşit sorumlusu sayarak ve Avrupa’da Kızıl Ordu’ya adanan bütün heykel ve anıtların kaldırılmasını öngören yasayı onaylayarak tarihi gerçekleri alt üst etme gayretine yeni bir halka eklemiştir.
Bir burjuva devlet biçimi olan faşizm belasından insanlık komünizm sayesinde kurtulmuştur. Bugün faşizme karşı kutlanacak bir zafer varsa bu zaferin şerefi öncelikle komünizme aittir!
Gerçeği unutturmak isteyenlere karşı faşizme karşı mücadeleyi zafere taşıyanın komünist Sovyetler Birliği ve önderi Stalin olduğunu bir kez daha ifade ediyoruz! Biliyoruz ki onların Sovyetler Birliği’ne, komünizme ve Stalin’e saldırmalarının temel nedeni onların sevgili Führer’lerini alt etmiş olmalarıdır!
Türkiye Komünist Hareketi“