Avukatlar Sendikası'ndan çarpıcı rapor: Avukatların yüzde 74'ü geçim sıkıntısı çekiyor
Raporda, avukatların yoksulluk sınırının altında çalıştığı ve avukatların yüzde 74'ünün geçim sıkıntısı çektiği belirtildi.
Avukatlar Sendikası, avukatların sosyoekonomik durumlarının tespiti için yapmakta olduğu anket çalışmasının güncel sonuçlarını düzenlediği bir basın toplantısıyla paylaştı. İstanbul Barosu’nda düzenlenen basın toplantısında, güncel verilerin yer aldığı raporu Avukatlar Sendikası Genel Başkanı Selin Aksoy okurken, raporda çarpıcı veriler yer aldı. Raporda, avukatların yoksulluk sınırının altında çalıştığı ve avukatların yüzde 74’ünün geçim sıkıntısı çektiği belirtilirken şu güncel veriler yer aldı:
“Avukatlar Sendikası olarak kuruluşumuzu gerçekleştirdiğimiz 2014 yılından bugüne avukatların ekonomik ve sosyal koşullarının iyileştirilmesi, bağımsız bir yargı sistemi, bağımsız bir baro için mücadele ediyoruz. Tüzüğümüzde birçok başlığın yanında avukatların mesleklerini rahatça icra edebilmesi ve bağımsız kalabilmesi için hem maddi hem manevi ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini, bunun gerçekleştirilmesi için gerekli ortamın yaratılmasında Sendika’nın bir örgütlenme aracı olduğunu belirtiyoruz.
mesleğe her gün yeni meslektaşlarımız katılıyor. Son bir yılda 17 bin 321 avukatın mesleğe katıldığı bir ortamda, toplam avukat sayısı 170 bini buldu. Hukukun, iktidarın kendi varlığını tahkim etme aracı olarak kullanıldığı ülkemizde bu sayının büyüklüğünün yanında yargıdaki bağım(sız)lılık sorunu, avukatların mesleki ve ekonomik alanlardaki sorunlarını da derinleştirmektedir.
Bunun yanında ülkemiz emek piyasasında siyasi ve ekonomik nedenlerle derin bir yoksullaşmanın yaşandığı da içinden geçtiğimiz bir gerçek. Kapitalizmin sonuçlarından biri olan yoksulluğun bugün temas etmediği meslek grubu haliyle yok. Ancak avukatlık mesleğindeki dönüşüm, salt son dönemdeyaşanan ekonomik krizin bir sonucu değil, aynı zamanda yapısal bir dönüşümün de görünümüdür. Meslekte niceliksel artışın devam ettiği ancak niteliksizleşmenin de bir o kadar yakıcı olduğu objektif bir tespit.
Avukatlar Sendikası olarak özellikle son dönemde, avukatlık mesleğindeki bu dönüşüme ilişkin birçok çalışma yaptık. Gelinen noktada, Türkiye’de avukatların, insani yaşam için elde edilmesi zorunlu gelir seviyesinden çok daha düşük seviyede gelirlerinin olduğu ve bu gelirlerinin devamlılık göstermediğini; yani iktisadi literatürde avukatların yoksul olarak adlandırılabileceğini tespit ediyoruz.
Bu kapsamda Mart ayı başında ülkemiz ekonomik koşullarının avukatlar üzerindeki etkilerini araştırmak ve sonuçlarını kamuoyu ile birlikte değerlendirebilmek amacıyla 56 sorudan oluşan Avukatların Sosyo Ekonomik Durum Anketi’ni hazırlayarak bir araştırma yaptık. 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla bugün sizlerle bir araya gelerek hem anketin güncel sonuçlarını sizlerle paylaşmak hem de değerlendirmelerimizi sunmak istiyoruz.
Anket çalışmamıza basın toplantısını yaptığımız bugün itibariyle 340 meslektaşımız katılmış durumda. Katılımcı avukatların büyük bir kısmı İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerden olmasına rağmen, Bursa, Antalya, Samsun, Gaziantep, Aydın,Isparta, Kayseri, Uşak, Eskişehir, Tokat, Mersin, Konya, Kocaeli, Ağrı, Van, Manisa, Giresun, Kütahya, Kırklareli, Denizli, Afyon, Sivas, Osmaniye, Aksaray, Malatya, Muğla, Sakarya, Adana, Tekirdağ, Rize, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Ordu gibi birçok şehirden katılımcı olması da anketin çeşitliliğine katkıda bulundu.
Katılımcıların %49,6’sının 1-3 yıl kıdemde olması, bugün ülke toplamındaki avukat sayısının yarısına yakınının genç avukat olması gerçeği ile de uyumludur. Öte yandan çalışma biçimi bakımından, katılımcılar önemli bir çeşitliliğe de işaret ediyor. Katılımcıların %36,6’sı serbest avukatlık yapmakta iken, %32,1’i başka bir avukatın yanında çalışıyor, %16,1’i masraf ortağı olarak başka bir meslektaşı ile ofisini paylaşıyor, %4,2’si şirket veya başka bir özel teşebbüs bünyesinde çalışıyor.
Avukatların % 54’ü başka bir avukatın yanında çalışan avukatlara ilişkin tavsiye niteliğinde ücretin altında bir ücretle çalışıyor!
Tüm bu katılımcıların oldukça yüksek bir oranı, % 54’ü, başka bir avukatın yanında çalışan avukatlara ilişkin tavsiye niteliğinde ücretin altında bir ücretle, %9.8’i tavsiye niteliğinde ücrete eşit ücretle çalıştığını, %36,2’si tavsiye ücretin üzerinde kazancı olduğunu belirtiyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor ki aslında katılımcıların %24’ü mensubu olduğu baronun belirlediği, tavsiye ücretten habersiz. Biz bu anlamıyla örnek olması açısından, 2022 yılı için bazı baroların belirlediği tavsiye niteliğindeki ücretleri sorumuzda belirttik. Örneğin:; İstanbul Barosu 5.792-TL, Ankara Barosu 6.000-TL, İzmir Barosu 7.976-TL, Kocaeli Barosu 5.500-TL.
Avukatlar Yoksulluk Sınırının Altında Çalışıyor!
Anket sonuçlarına göre başka bir avukatın yanında ücret karşılığı olarak çalışanların % 36,1’i 3.000-5.000 TL maaş aldığını,%36,1’i ise 5.000-7000 TL arasında maaşlaçalıştığını belirtiyor.%7’lik bir kesim ise 1.000-3.000 TL maaşla çalıştığını belirtiyor. 10.000 TL’nin üzerinde ücret aldığını beyan eden katılımcı sayısı ise sadece %9,8. Bugün asgari ücretin net 4.253 TL olduğu, açlık ve yoksulluk sınırının ise bunun çok daha üstünde olduğu bir ekonomik tabloda, avukatların açıkça yoksulluk sınırı altında çalıştığını söylemek mümkün.
Masraf ortağı olarak birden fazla avukat bir arada çalışan avukatların %34,7’i 1000-3000 TL geliri olduğunu beyan ederken, %26,7’si ise 3.000-5000 TL gelirinin olduğunu beyan ediyor. Tek başına çalışan avukatların %59,6’sı tevkil ile çalıştığını yani başka avukatların görevlendirmelerini yaptığını belirtiyor.
Avukatların %74’ü geçim sıkıntısı çekiyor!
Tüm katılımcı avukatlar, kazancının ancak yeme-içme, konut (elektrik, su, doğalgaz), kira ve yol giderlerine yetebildiğini belirtirken, katılımcıların %83,8’i kazançlarının kültürel ve mesleki olarak kendilerini geliştirebilmeye yetmediğini belirtiyor. Niceliğin yanında avukatlardaki niteliksizleşmenin tartışıldığı bir ortamda, avukatların kazançlarının bu giderlere yetmediğini, aksine avukatların ancak karnını doyurabilmek için, yani karın tokluğuna çalıştığını görmekteyiz.
Zira ankette yer alan bir başka soruya verilen yanıtlar bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Katılımcıların %40,5’u kıt kanaat geçinebildiğini, %23,5’i ekonomik olarak güç durumda olduğunu ve zor geçindiğini belirtmektedir. Ekonomik durumum normal diyen % 29,8’lik bir oranken, ekonomik olarak çok iyi durumdayım diyebilen ise yalnızca %2,7’. Yani avukatların %74’ü açıkça yoksul olduğunu, geçinemediğini söylüyor. Bu sonuç anketimizin, maalesef en çarpıcı sonuçlarından biridir. Türkiye’de orta sınıf olarak görülen avukatların büyük bir çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında, işçi asgari ücretleri seviyesinde kazanç elde ettiğini ve haliyle bu kazanç ile geçinemediklerini tespit etmekteyiz.
Avukatların %97,6’sı fazla mesai ücreti almıyor!
Anket sonuçlarından çıkan bir diğer çarpıcı sonuç ise, avukatların fazla mesai ücretlerini almadıkları sonucu. Yıllardır, “avukatın mesaisi olmaz, avukat kendi çalışma saatini kendi belirler” denilerek sömürülen avukatların fazla mesai ücreti almadığı anket sonuçlarında bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ankete katılan avukatların yaklaşık yarısı, %49,3’ü fazla mesai yaptığını beyan ederken, fazla mesai yapan bu avukatların %97,6’sı fazla mesai ücretini almadığını belirtmektedir.
Avukatların %58,8’inin SGK primi gerçek ücreti üzerinden yatmamaktadır!
Ankete katılan avukatların %58,8’i SGK primlerinin gerçek ücretleri üzerinden yatmadığını belirtmektedir. Görüleceği üzere, avukatların zaten çok düşük olan ücretlerinin dahi primleri eksik gösterilmektedir. Bu sonucun ortaya çıkmasında barolar ya da SGK nezdinde hiçbir denetimin veya takibin olmamasının etkisi olduğu da tartışmasızdır.
Ankete katılan avukatların % 68,8’i mobbinge uğradığını ve ancak %98,8’i bunu mensubu olduğu baroya bildirmediğini, zira barolara güvenmediğini belirmektedir!
Daha önce sendikamızın stajyer avukatlar komisyonunun, stajyer avukatlara yönelik yapmış olduğu ankette ortaya çıkan bir sonuç, maalesef bu anketimizde de ortaya çıkmıştır. Ankete katılan meslektaşlarımızın % 68,8’i çalışma hayatları boyunca en az bir kez mobbinge uğradığını, %82,7’si ise çevresinde mobbinge uğramış bir meslektaşı olduğunu beyan etmektedir. Ancak yine anket sonuçlarımızdan görmekteyiz kiavukatlar mobbinge maruz kaldığı durumunda, meslek örgütleri olan baroları yanında görmediklerinden, mobbing olaylarını baroya bildirmemektedir. Öyle ki avukatların %98,8’i bunu mensubu olduğu baroya bildirmediğini belirtmiştir. Çarpıcı olan şudur ki; katılan avukatların %78,9’u mensubu oldukları baronun; mobbing ile meslek ilke ve kuralları hakkında yeterli ve etkin bir disiplin uygulamasının olmadığını düşünmektedir.
Anket sonuçlarımızı siz değerli basın mensupları ve meslektaşlarımızla paylaşırken, anketimize katılımların devam ettiğini, daha fazla avukata ulaşmak istediğimizi belirtmek isteriz. çünkü açıktır ki, Avukatlar Günü olan bugünü, içinde bulunduğumuz ekonomik, sosyal ve politik koşullar altında artık kutlayamıyoruz. Meslektaşlarımız bir yanda müvekkilleri nedeniyle cezaevlerinde tutulurken ve diğer yanda ekonomik koşullar altında ezildiği için intihar etmeyi seçerken bizler bu yıl da Avukatlar Günü’nü ancak bu çarpıcı sonuçlar karşısında ne yapacağımızı, nasıl mücadele edeceğimizi, bu koşulları nasıl değiştireceğimizi düşünerek, bir araya gelerek geçirebiliyoruz. Bu anlamıyla 5 Nisan Avukatlar Günü, bizler için ancak bir kutlama değil, mücadele günüdür. Meslektaşlarımız “geçinemiyoruz” derken, Avukatlar Sendikası olarak tüm avukatları, kendi sendikalarında, avukatların tek sendikasında örgütlenmeye davet ediyoruz. Avukatlar Sendikası ve bu çalışmamızın bir devamı olarak 1 Mayıs’ta alanlarda olacağımızı da ilan ediyoruz. Biliyoruz ki ancak bir araya gelerek mücadele ettiğimizde güçlüyüz.”