TKH: İstibdat rejiminin yolu katliamlarla döşenmiştir

"Tarih gericilerin kanlı sicilini yazmaktadır. Maraş katliamını da, yaşamdan koparılan işçi sınıfının önderlerini de, katledilen aydınlarımızı da unutmayacağız. Gericilerle kol kola girenleri de."

TKH: İstibdat rejiminin yolu katliamlarla döşenmiştir

Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Maraş Katliamı dolayısıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada, “Bugün AKP iktidarı ile cisimleşen gerici istibdat rejiminin yolu ülkemizin son kırk yıllık tarihi içerisinde gerçekleştirilen katliamlar, suikastler ve darbe ile döşenmiştir. İşçi sınıfının bütün örgütleri dağıtılarak, sınıfın öncüleri katledilirken, Türk-İslam sentezi devletin resmi ideolojisi haline getirilmiş, gericilik pompalanmış, tarikat ve cemaatlerin önü açılmıştır.” denildi.

“İstibdat rejiminin yolu katliamlarla döşenmiştir: Maraş katliamını unutmadık” başlığıyla yayımlanan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Maraş’ta 44 yıl önce yaşanan ve günlerce süren katliam ülkemizin karanlığa sürüklendiği sürecin en kritik halkalarından biridir.

İşçi sınıfının 1960’lı yıllarla birlikte yükselen örgütlü mücadelesi sermaye iktidarının korkulu rüyası haline gelmiş, sol düşünceyi ve sınıf siyasetini sindirmek için katliamlara, siyasi cinayetlere başvurulmuştur.

Çorum, Malatya, Bahçelievler, 16 Mart Beyazıt katliamı ile yürütülen bu karanlık süreç, Maraş Katliamı ile devam etmiş ve 12 Eylül faşist darbesinin önü açılmıştır.

12 Eylül darbesi, 24 Ocak kararları olarak bilinen, sermayenin sınırsız sömürüsünün önündeki bütün engelleri ortadan kaldıran kararların uygulanmasını sağlamış, işçilerin kazanımları tek tek törpülenmiştir.

Maraş’ta Alevi yurttaşlarımızın hedef alındığı ve günlerce süren saldırılar sonucunda resmi kaynaklara göre 111, tanıklıklara göre ise yüzlerce yurttaşımız katledilmiştir. Katliamı örgütleyen gericiler camiye bomba atıldı yalanını günlerce propaganda etmiştir. Gericiler katliamın hazırlıklarını yaparken devlet hiçbir tedbir almamıştır.

Gericiler ve faşistler ev basıp, işyerlerini yağmalayıp, çocuk, kadın, hamile, genç, yaşlı demeden büyük bir vahşet sergileyerek katliam yaparken güvenlik güçleri olayları izlemekle yetinmiştir.

Katliamdan sonra açılan dava ve yargı sürecinde yaşananlar ise adeta baştan sona planlı bir senaryonun uzantısıdır. Yıllarca süren davalarda 22 kişiye idam, 7 kişiye müebbet hapis cezaları verilirken 321 kişi ise 1 ila 24 yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldı. Ancak ilerleyen yıllarda sanıkların hepsi tek tek serbest bırakıldı. Katliamın bir numaralı sanığı Ökkeş Şendiller’in daha sonra Refah Partisi’nden milletvekili seçilmesi, katliamcıların kimlere hizmet ettiğinin kanıtıdır.

Bugün AKP iktidarı ile cisimleşen gerici istibdat rejiminin yolu ülkemizin son kırk yıllık tarihi içerisinde gerçekleştirilen katliamlar, suikastler ve darbe ile döşenmiştir. İşçi sınıfının bütün örgütleri dağıtılarak, sınıfın öncüleri katledilirken, Türk-İslam sentezi devletin resmi ideolojisi haline getirilmiş, gericilik pompalanmış, tarikat ve cemaatlerin önü açılmıştır.

Bugün yirmi yıldır iktidarda olmasına rağmen mağduriyet hamaseti yapan AKP iktidarı da, helalleşme diyerek gericiliği aklamaya çalışan düzen muhalefeti de Maraş’ı, Sivas’ı, Çorum’u, 16 Mart Beyazıt katliamını, Kemal Türkler’i, Bahriye Üçok’u, Turan Dursun’u, Uğur Mumcu’yu ve diğer cinayetleri unutturmaya çalışmaktadır. Oysa tarih gericilerin kanlı sicilini yazmaktadır. Maraş katliamını da, yaşamdan koparılan işçi sınıfının önderlerini de, katledilen aydınlarımızı da unutmayacağız. Gericilerle kol kola girenleri de.

İstibdat rejimi yıkılacak, gericilik kaybedecek.  “Bugüne kadar işçiler güldü, bundan sonra biz güleceğiz” diyerek 12 Eylül darbesini selamlayan patronların bu sömürü düzeni son bulacak.”