TMO, ayçiçek yağındaki krize 'ithalat' çözümü buldu
Ukrayna ve Rusya arasında yaşanan gerginlik giderek sıcaklaşırken, hububat ve yağ tedariğinde yaşanan sorunların giderek artacağı öne sürüldü.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon sonuç” ekonomi politikası kendini her rafta zam olarak gösterdi. Ayçiçek yağlarına gelen zamlar ise yemek yapmayı dahi imkânsız hale getirdi.
Ayçiçek yağı fiyatları KDV indirimine rağmen düşmezken, Ocak ayı enflasyon rakamlarına göre ayçiçek yağındaki artış yaklaşık yüzde 70,9 olmuştu. Tüketicilere bu artış daha fazla yansırken Toprak Mahsulleri Ofisi’nin bulduğu çözüm pes dedirtti.
Tarım ve gıda tedarikinde sorunların ithalatla çözülmesi “amaç günü kurtarmak” yorumlarına neden olurken karar vericilerin üretimi artırmaya yönelik uygulamalara gitmemesi tepki çekiyor.
İTHAL AYÇİÇEK YAĞI
Dünya’nın aktardığına göre; Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), uluslararası ihale ile 6 bin ton ham ayçiçeği yağı aldı.
Ticaret kaynakları, navlun dahil ancak sigorta maliyetleri hariç (c&f) ton başına 1,474,90 dolara Prime ticaret şirketinden alım yapıldığını söylediler.
Kaynaklar, Türkiye’de özel sektörde mart teslimatlı ayçiçeği yağı için talebin az olması nedeniyle ilk teklif edilen fiyatın düştüğünü ifade ettiler.
Sevkiyatların 2 – 25 Mart arasında Tekirdağ limanına yapılması bekleniyor. İhaledeki miktar ve fiyatlar nihai onaya tabi olacak.
Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım ise Rusya-Ukrayna krizinin ayçiçek yağındaki tedarik sorununu artıracağını yazdı.
Ali Ekber Yıldırım, “Dünya buğday ihracatı ortalama 200 milyon ton. Bu ihracatın yaklaşık yüzde 30’u, 60 milyon tonu Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştiriliyor. Ayçiçeği tohumu ihracatının yüzde 32’sine denk gelen 1 milyon 250 bin tonunu, mısır ihracatının yüzde 19’u olan 38 milyon tonunu, arpa ihracatının yüzde 31’ini oluşturan 10 milyon 500 bin tonunu Rusya ve Ukrayna gerçekleştiriyor.” ifadelerini kullandığı yazısında Rusya ve Ukrayna’nın tarım ürünlerinin tedariki için önemine dikkat çekti.
Yıldırım, “Toplamda 120 milyon tonu aşan hububat ihracatı ile dünya piyasalarını etkileyecek bir bölge burası. Bu nedenle buradaki bir olumsuzluk dünya piyasalarını doğrudan etkileyecektir. En nemli risk dünya buğday, arpa, mısır, ayçiçeği fiyatlarının artmasına yol açabilir. Bu ürünlerin hepsinde ithalatçı olan Türkiye’nin ithalat faturası kabaracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
