Laiklik Meclisi: Medeni Yasa’ya dönük saldırı, şer-î hukuk özlemidir!

Laiklik Meclisi son dönemlerde Medeni Hukuk'a yönelik saldırılara karşı bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada "Medeni Yasa; eşitlikçi aile yapısının, yurttaşlık temelinin, laik yaşamtarzının, toplumsal ortaklığın ve barışın güvencesidir" denildi.

Laiklik Meclisi: Medeni Yasa’ya dönük saldırı, şer-î hukuk özlemidir!

Laiklik Meclisi’nin sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımda Medeni Hukuk’a yönelik saldırıları şer-i hukuk özlemi olarak nitelendirdi.

Medeni Hukuk’un tüm yurttaşlar için çok önemli olduğunu belirtilen açıklamada “Medeni Hukuk’u ‘sil baştan yazma’ girişimlerine de izin vermeyeceğimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz” ifadeleri kullanıldı.

“Medeni Yasa’ya dönük bu girişim, 100. yılında Cumhuriyet değerlerine saldırıdır” denilen açıklama “Laiklik Meclisi olarak, laikliği ve Cumhuriyet’i savunan herkesi Medeni Yasa’ya sahip çıkmaya çağırıyoruz” sözleriyle son buldu.

Laiklik Meclisi’nden yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde: 

Medeni Yasa’ya dönük saldırı, şer-î hukuk özlemidir!

Cumhuriyet’in kuruluşunun ardından hukuk devriminin laiklik açısından en önemli yasası 4 Ekim 1926 tarihinde yürürlüğe giren Medeni Yasa’nın, tüm yurttaşlar ama özellikle kadınlar için önemine ve değerine bir kez daha dikkat çekerken, “sil baştan yazma” girişimlerine de izin vermeyeceğimizi kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.

Medeni Yasa; kişiler hukuku, aile hukuku, miras hukuku ve eşya hukuku kurallarıyla, yurttaşların doğumundan başlayarak ölümünden sonrasına kadar özel yaşam ilişkilerinin düzenlendiği temel yasadır.

Medeni Yasa; eşitlikçi aile yapısının, yurttaşlık temelinin, laik yaşamtarzının, toplumsal ortaklığın ve barışın güvencesidir.

Medeni Yasa, ülkemizde hukuk birliğinin yaşama geçirilmesini sağlayan, laik hukukun simgesidir.

Medeni Yasa, kadınların hukuki ve toplumsal eşitliğinin temelidir ve ülkemizde kadın hakları açısından devrim niteliğindedir.

Ancak, uzunca bir süredir bu temel yasa hedef haline getirilmektedir. Medeni Yasa’nın yok sayılmasına yol açan uygulamalarla, “sil baştan yazılacak” gibi söylemlerle ve bunu uygulamak üzere yasalarda yapılan ve yapılmak istenen değişikliklerle karşı karşıyayız:

  • Nüfus Hizmetleri Yasası’nda 17 Ekim 2017’de yapılan değişiklikle “müftülere resmi nikâh yetkisi” verilerek Medeni Yasa ile sağlanmış olan hukuk birliğinin ve laiklik ilkesinin göz ardı edilmesine yol açılmıştır.
  •  Son dönemde Medeni Yasa’nın 175. ve 176. maddelerinde yer alan yoksulluk nafakası hükmünün “erkeğin hayatının ipotek altına almaktan kurtarılması” gibi bir gerekçeyle kaldırılması gündeme taşınmıştır. Oysa yasaya göre erkek tarafın nafaka alması önünde bir engel yoktur, boşanan her iki taraf da nafaka talep edebilir. Uygulamada genellikle boşanan kadının nafaka talep eden taraf olmasının nedeni göz ardı edilmektedir. Bu yanlıştan dönülmelidir.
  •  Arabuluculuk Yasası’nda ihtiyarî olduğu belirtilmesine rağmen, Adalet Bakanlığınca, “Aile Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk” uygulamaya konulmak istenmektedir. Bunun toplumda ve özellikle kadınlar açısından yol açacağı sakıncalara ve mağduriyete bir kez daha dikkat çekmek isteriz.

İktidarın Medeni Yasa’dan dini hukuka geçişin önünü açacak değişiklikler yapmasına izin verildiğinde, başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere hiçbir yurttaşın hukuk güvenliği kalmayacaktır. Kişilik haklarının kolaylıkla ihlal edilebileceği, eşitsizliklerin güçlüler lehine pekiştirileceği, zaten tahrip edilmiş olan laik hukuk sisteminin, şer-î hukuk ile ikame edilerek, bütünüyle terk edileceği bu hamleye karşı en geniş, en etkin karşı çıkış hemen şimdi ortaya konulmalıdır.

Medeni Yasa’ya dönük bu girişim, 100. yılında Cumhuriyet değerlerine saldırıdır. Laiklik Meclisi olarak, laikliği ve Cumhuriyet’i savunan herkesi Medeni Yasa’ya sahip çıkmaya çağırıyoruz.