Laiklik Meclisi'nden Medeni Kanun'un el çabukluğu ile değiştirilmesi girişimine karşı açıklama

Medeni Kanun'un değiştirilmesi girişimine karşı Laiklik Meclis'i, ''Laiklik karşıtı uygulamalara ilişkin gereken adımları atacağımızı, Cumhuriyet’e, laikliğe, hak ve özgürlüklere yapılan saldırıların karşısında duracağımızı bir kez daha kamuoyuna duyururuz'' açıklamasında bulundu.

Laiklik Meclisi'nden Medeni Kanun'un el çabukluğu ile değiştirilmesi girişimine karşı açıklama

AKP iktidarının laiklik başlığı konusundaki duruşu ile birlikte gerek yeni Anayasa’da laikliğin ortadan kaldırılması arayışı gerekse Medeni Kanun’un laikliği garantileyen yapısının bozulması tartışmalarının yoğun bir şekilde yaşandığı bu günlerde Adalet Bakanlığı’nın “Türk Medeni Kanun Çalıştayı”na görüş verilmesi için barolara üç gün süre tanıdığı ortaya çıktı.
Afganistan’dan Türkiye’ye gelen ve vatandaş olan bir şahsın iki kişiyi ‘eş’ olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nde kayıt edildiği de ortaya çıkmıştı.

Laiklik Meclis’i, ”Medeni Yasa’ya dair planlanan değişikliklerin kamuoyundan gizlenerek el çabukluğu ile hayata geçirilmesine dönük atılan adımlar endişe vericidir. Kadın erkek eşitliğinin ve yurttaş olmanın güvencesi olan, laik hukukun temeli Medeni Yasa’ya dönük, özellikle şer’i hukuka geçişin önünü açacak değişiklikler yapılmasına izin verilemez!” açıklamasında bulundu.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

”Uzunca bir süredir Medeni Yasa’ya dönük saldırılar, Adalet Bakanı’nın Yasa’da köklü değişiklikler yapılacağını açıklamasının ardından sürmektedir. Geçtiğimiz günlerde bazı barolara resmi yazıyla Adalet Bakanlığı tarafından “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Medeni Kanunu Çalıştayı” yapılacağı duyurulmuştur. Çıkış tarihi 24.11.2023 olan ve barolara ulaşması 27 Kasım’ı bulan yazıda “gündeme alınmasında fayda bulunduğu düşünülen konular ile bu alana ilişkin sorunlar ve çözüm önerilerinin” bildirilmesi için 30 Kasım’a kadar, yani üç günlük süre verildiği görülmektedir.

Devrim yasalarından ve laik hukukun simgesi olan Medeni Yasa’nın üç gün içinde kapsamlı ve bilimsel bir şekilde incelenmesinin mümkün olmadığı açıktır. Yasa’nın gerek siyasi iktidar bileşenleri, gerekse tarikat ve cemaat uzantıları gibi çevrelerce hedef haline getirilmesi bu telaşın nedeni konusunda ipuçları vermektedir. Yazıda çalıştayın içeriğine dair herhangi bir açıklama olmaması ise ayrıca düşündürücüdür.

1926 yılında kabul edildiğinde Aile ve Kişiler hukukunda köklü değişiklikler getiren, çağına göre devrim niteliğinde hükümler içeren Medeni Yasa; zaman içerisinde çağın gereklerine göre düzenlemelerle gelişmiş, 22 Kasım 2001 tarihinde özellikle Aile Hukuku bölümünündeki büyük değişikliklerin 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmesi ile de halen günceldir. Çağdaş bir toplum olmanın temeli olarak, aile kurumu dâhil olmak üzere, kadın-erkek eşitliğini sağlayan Medeni Yasa ile ilgili herhangi bir değişiklik yapılamaz. Tek “sorunlu alan” ise olsa olsa uygulanmamasıdır. Afganistan’dan Türkiye’ye gelerek vatandaşlık alan bir kişinin iki karısının da eş olarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri’nde kaydedildiği iddiasına, benzer başka kayıtların olup olmadığına ilişkin sorulara siyasi iktidar tarafından yanıt verilmemesi Medeni Yasa’ya dönük bu tür bir çalıştayın el çabukluğu ile yapılmasına ilişkin soru işaretlerini arttırmaktadır.

İstanbul Sözleşmesi’nden ülkemizin imzasının çekilmesinin hemen ardından, gerici ve çağ dışı söylemlerle 6284 sayılı Yasa’ya ve Medeni Yasa’ya dönük saldırıların giderek arttığı ortadadır.

Medeni Yasa’da yer alan hükümler eşitlik ilkesine dayalıdır. Dolayısıyla, Yasa’nın uygulanması sağlanmalıdır. Toplumsal yaşamda, hukukta ve çalışma hayatında kadın erkek eşitliğinin zemini olan yurttaşlık tesis edilmeli, bu temelde politikalar hayata geçirilmelidir.

Medeni Yasa’ya dair planlanan değişikliklerin kamuoyundan gizlenerek el çabukluğu ile hayata geçirilmesine dönük atılan adımlar endişe vericidir. Kadın erkek eşitliğinin ve yurttaş olmanın güvencesi olan, laik hukukun temeli Medeni Yasa’ya dönük, özellikle şer’i hukuka geçişin önünü açacak değişiklikler yapılmasına izin verilemez!

Laiklik Meclisi, benzer her türlü girişimi, genelgeyi, laiklik karşıtı söylemi dikkatle takip etmektedir.

Laiklik karşıtı uygulamalara ilişkin gereken adımları atacağımızı, Cumhuriyet’e, laikliğe, hak ve özgürlüklere yapılan saldırıların karşısında duracağımızı bir kez daha kamuoyuna duyururuz.

Laiklik Meclisi Medeni Hukuk Komisyonu”