ABD, F-35 projesi için geri alma şartlarını açıkladı

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, CAATSA yaptırımları kapsamında F-35 programından çıkarılan Türkiye'yi F-35 programına geri almak için "S-400" meselesini halledebilmenin şart olduğunu söyledi. Nuland, 'sorunun' çözülmesi durumunda, "ABD, Türkiye’yi F-35 ailesine geri almaktan memnuniyet duyacaktır" diye konuştu.

ABD, F-35 projesi için geri alma şartlarını açıkladı

Türkiye’nin İsveç’e NATO onayının ardından, ‘ikili ilişkileri yeniden canlandırma’ hedefiyle pazar günü Ankara’ya gelen ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili Victoria Nuland, Türkiye’ye F-16 satışından, CAATSA yaptırımlarına, Suriye’den çekilme iddialarından, ticari ilişkilere bir dizi sıcak başlığa yönelik mesajlar verdi.

CNN Türk’ün sorularını yanıtlayan Nuland, “S-400 meselesini halledebilirsek, ki bunu yapmak istiyoruz. ABD, Türkiye’yi F-35 ailesine geri almaktan memnuniyet duyacaktır” diye konuştu.

ABD’nin, Türkiye’ye F-16 satışı ve modernizasyonuna ilişikin adımına ilişkin konuşan Nuland, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Siz kendi parlamentonuzda çalışırken, biz de kongremizde Türkiye’nin F-16 filosunu geliştirmesinin Amerikan güvenliği için çok önemli olduğunu, bu seviyede tamamen aktif ve katılımcı olmasının müttefikler arasında yük paylaşımı için önemli olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. Zaten büyük bir F-16 filonuz var. Ancak bunu geliştirmek bizim için önemli olacak. 15 günlük süre cuma gecesi başladı. Aslında cumhurbaşkanınız imzayı attığı an oldukça heyecanlıydı. Kurye uçağa bindi, Dışişleri Bakanlığına teslim etti ve biz de bildirimimizi kongreye ilettik. Cuma gününden itibaren 15 gün sonra bu bildirim süresi sona erecek ve ardından uygulamaya geçeceğiz.”

Anlaşmanın detayları hakkında bilgi veren Nuland, “Öncelikle bu anlaşmanın birkaç parçası var. Bunlar mevcut jetlerin modernizasyonu ve yeni jetlerin satışı. İki parça da önemli. Anladığım kadarıyla modernizasyon derhal başlıyor. Açıkçası yeni jetlerin ne zamana hazır olacağını ezbere bilmiyorum, ancak Türkiye’nin bu jetlere kavuşmasının ABD için bir öncelik olduğu aşikar” dedi.

“TÜRKİYE’Yİ F-35 PROGRAMINDA GÖRMEKTEN MEMNUNİYET DUYARIZ”

Türkiye’nin CAATSA yaptırımlarına maruz kalması nedeniyle savunma sanayii alanında bazı sorunlarla karşılaşıldığına değinen Nuland, şu yorumu yaptı:

“CAATSA yaptırımları, hükümetinizin Rusya Federasyonu’ndan S-400 hava savunma sistemleri satın alma kararıyla ilgiliydi. CAATSA yaptırımlarını tetikleyen buydu.

Patriot satışını müzakere etme sürecindeydik ve bu müzakereler devam ederken Türkiye başka bir yöne gitti. Bu yüzden bugün bazı görüşmeler yaptık. Açıkçası bu S-400 meselesini halledebilirsek, ki bunu yapmak istiyoruz. ABD, Türkiye’yi F-35 ailesine geri almaktan memnuniyet duyacaktır. Ama önce bu diğer meseleyi çözmeliyiz ve bunu çözerken aynı zamanda Türkiye’nin güçlü bir hava savunmasına sahip olmasını sağlamalıyız.

Yine söylüyorum, uzun yıllardır hem S-400 alımından önce hem de o zamandan beri hava savunmasını güçlendirmeyle ilgili görüşmeyi teklif ediyoruz. Bildiğiniz üzere bu karmaşık bir konu. Bugünlerde herkesin hava savunmasına ihtiyacı var. Bunu dünyanın her yerinde görüyoruz. Ama yine de bu konuyu aşabilirsek, CAATSA meselesi ortadan kalkacak ve F-35 konuşmalarına geri dönebileceğiz.”

“ABD, SURİYEDEN ÇEKİLMİYOR”

ABD’nin Suriye’den çekilip çekilmeyeceğine ilişkin soruyu da yanıtlayan Nuland, “ABD Suriye’den çekilmiyor” dedi.

IŞİD’in hala pek çok yerde aktif olduğunu kaydeden Nuland, “Özellikle de DEAŞ nerede olursa olsun, onunla mücadelede güçlü ortaklar olduk. Bunun Türkiye ile devam etmesi gerekiyor, Irak’ta da olsa Suriye’de de olsa… Bu mücadelenin nasıl yürütüleceği konusunda her zaman aynı fikirde olmasak da iş birliğimizi güçlendirmek her zamankinden daha önemli. Bu dün İstanbul’da da görüldü, Ürdün’deki kendi kuvvetlerimiz karşısında da trajik bir şekilde görüldü. Bu nedenle birbirimize ihtiyacımız var. Konuştuğumuz konulardan biri de terörle mücadelede iş birliğini yeniden güçlendirmek ve Suriye’de nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda diyalog kurmaktı çünkü iki tarafın da orada özellikle terörle mücadele konusunda önemli çıkarları var” dedi.

CAATSA YAPTIRIMLARI

2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.

Yasa ile Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor. CAATSA’nın 235. maddesi, ABD Başkanı’nın “ilgili kişi ve kuruluşlara getireceği” yaptırımları 12 maddede düzenliyor:

“1- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara ihracat ithalat bankası desteğinin kesilmesi

2- Mal ve teknoloji ihracatı ruhsatı verilmemesi

3- ABD mali kuruluşlarından kredi tedarik edilmemesi

4- Uluslararası mali kuruluşlardan kredi verilmemesi

5- Mali kurumlara ABD Merkez Bankası ile doğrudan alışveriş yapma izni verilmemesi

6- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlarla ihale ya da sözleşme yapılmaması

7- Döviz üzerinden işlem yapılmasının yasaklanması

8- Mali kurumlar ve bankalar arasında ödeme ya da kredi transferlerinin yasaklanması

9- Yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumların ABD topraklarında gayrimenkul sahibi olmasının yasaklanması

10- ABD kişi ve kurumlarının yaptırım kapsamına alınan kişi ya da kurumlardan sermaye ya da borç alışverişinin yasaklanması

11- Yaptırım kapsamına alınan kişilere ABD’ye giriş yasağı

12- Yaptırım kapsamına alınan kişi ve kurumlara benzer işlevi olan üst düzey görevlilere de yaptırım uygulanması.”

Yasanın ilgili maddesine göre, Başkan, bu 12 maddeden en az 5’ini seçip uygulamakla yükümlü.