Siyaset ciddi bir iş, daha doğru bir deyişle ciddi bir iş olmalı. Ancak söz konusu yönetim ise, hele hele ülkenin yönetimi ise siyasetin en önemli kurumu olan parlamento bu ciddiyetle ele alınmalı.
Dalga geçemezsiniz. Cesedi kıyıya vuran Suriyeli göçmen bir çocuğun fotoğrafının gazete manşetlerinde yayınlandığı gün, elinizde cep telefonu, Meclis’te yemin oylamasını kameraya çekip anlamsız sevinç cümleleriyle yayın yapan milletvekillerinin olduğu bir parlamentonun ciddiyetle uzaktan yakından ilgisi yoktur.
Ülkemiz her gün ölüm haberleriyle sarsılırken, çatışma ortamında bir seçim arifesinde bulunurken, ölen yurttaşlarımızın cenazeleri bir bir kaldırılırken Meclis’te yapılan oylamada katılımın üzerinde oy sayısı gibi bir saçmalık ortaya çıkarsa bu parlamentonun ciddiye alınacak bir yanı yoktur.
1 Kasım seçimlerinden önce mecburen kurulan ve kimsenin ciddiye almadığı bir hükümeti “düşürmek” için ellerin kaldırılıp indirilmesinden ibaret bir siyasetin vuku bulduğu bir parlamento olsa olsa çadır tiyatrosundan başka bir şey değildir.
Buna kilitlenen Meclis ve basın, ne yazık ki, Irak ve Suriye’ye asker göndermeye izin veren tezkerenin geçmesine çok da ilgi göstermedi!
Yeni bakanların yemin töreni yapıldı ve tezkere Meclis’ten geçti!
Gerçekler ortadayken, etkisiz ve hükümsüz bir Meclis’in tezkere gibi ciddi bir konuda oyuncak haline getirilmesi nasıl bir rejimde yaşadığımızın açık göstergesidir.
Bugün bu Meclis yok hükmündedir. Bu Meclis’in her hangi bir meşruiyeti yoktur. Hiçbir hükmü ve etkisi olmayan bir Meclis’te ortaya çıkan bu tablonun parçası haline gelen siyasi partilerin bu ülkenin emekçileri için kurtuluş olarak sunulmasına artık izin verilmemeli.
Ülkemiz bugün yangın yeriyken, Meclis’te oynanan bu çadır tiyatrosunun parçası olan siyasi partilerle, bu ülkenin sosyalistlerinin uzaktan yakından ilgisi olamaz.
AKP’nin seçim hükümetine bakan, tezkereye ise evet oyu verirseniz, hükümsüz ve etkisiz bir Meclis’te oynanan çadır tiyatrosunun bir parçası olursunuz. Dün Meclis’te ortaya çıkan tablo AKP rejimine meşruiyet kazandırmaktan başka bir anlam ifade etmemektedir.
Yapılması gereken Meclis sıralarını terk etmektir! Solculuk budur!
Önümüzde bir seçim var. Bu “tekrar” seçimin de, yukarıdaki tablonun dışında başka bir anlam ifade edeceğini düşünmek büyük bir saflık olur.
Bu oyunun bozulmasının yolu sosyalist hareketin emekçilerle buluşmuş siyasal mücadelesinden geçiyor.
Çadır tiyatrosu benzetmesi kurduğum için tiyatroculardan özür dilerim. Biliyoruz ki, oyun Meclis’te değil, sahnede oynanır.
Bu haber en son değiştirildi 14 Nisan 2016 23:37 23:37
MHP'nin genel başkan yardımcıları Semih Yalçın ve İzzet Ulvi Yönter, partilerinin Sinan Ateş cinayetiyle bağlantısına…
İzmir’in Buca ilçesindeki bir okulda temmuz ayı itibarıyla okulun din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni…
İspanya'da bulunan 50 üniversite öğrencilerin eylemleri sonrası İsrail ile ilişkilerini kestiğini duyurdu
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde gerçekleşen operasyon sonrası ''Ülkenin selameti yerine belli zümrenin…
Arjantin'de sendikalar aşırı sağcı başkan Milei'ye karşı birkez daha greve çıktı.
Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevlerinden uzaklaştırılan üst düzey isimlerin…