Söz konusu sermaye düzeni ise gerisi teferruattır!

Kurtuluş Kılçer, Yenikapı mitingini değerlendirdi.

“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” sözüne sarıldı herkes. Neredeyse bu düzenin bütün unsurları bu sözün etrafından uzlaşma, mutabakat, birlik ve ortaklık arayışına girmiş gözüküyor. Yaşanan 15 Temmuz Amerikancı Cemaat darbesi girişimi sonrası ulusal uzlaşı adıyla “Yeni Türkiye” “Yenikapı”da kuruluyor.

Ancak “Yeni Türkiye” nedir? Asıl tartışılması gereken tam da bu sorudur.

Yeni Türkiye, AKP eliyle kurulan gerici rejimin ta kendisidir. Sivil darbelerle iktidar olmuşlardır; bu iktidar bizzat ABD destekli Cemaat ortaklığı üzerine kurulmuştur.

İkinci soru şu olmalıdır: Cemaat’in dünya görüşü ile AKP’nin dünya görüşü arasında ne fark vardır? Daha dün ittifak ve ortaklık içinde kurdukları bu düzen, Cemaat tasfiyesi sonrası değişecek midir? Cemaat iktidar olsaydı Erdoğan’dan kurtulduk, Erdoğan iktidarı devam ettiği zaman Cemaat’ten kurtulduk demek Türkiye’yi kurtaracak mıdır?

Eğer emperyalizmin Türkiye üzerine oyunları bertaraf edildi diye düşünüyorsak, bugün iktidarda olanların işbirlikçiliği bitti mi?

Eğer Ilımlı İslamcı diye bilinen FETÖ darbesi püskürtüldüyse, Ilımlı İslam Projesi Türkiye’de başarısızlığa mı uğradı?

Eğer bir darbe girişimi sonrası ülkemizde demokrasi kazandı diye düşünüyorsak, yarın başkanlık rejimine geçişi hedefini nasıl açıklayacağız?

Yeni Türkiye dedikleri, emperyalizme bağımlı, laikliğin sözde olduğu ve olabildiğince piyasacı bir rejimdir. Yeni Türkiye dedikleri AKP rejimidir.

Dün Yenikapı’da “söz konusu vatansa her şey teferruattır” denilerek düzenlenen  bu miting, barış, demokrasi, laiklik, bağımsızlık, adalet mitingi değil, tersine, AKP eliyle kurulan rejimin meşrulaşması ve AKP’nin aklanması içindir. Çünkü;

Söz konusu vatansa, NATO üyeliği teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, İncirlik Üssü teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, dışa bağımlı ekonomi, Gümrük Birliği teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, darbe girişiminde bulunabilen cemaat ve tarikatların halen varlığını sürdürmesi teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, Suriye’de cihatçıların MİT tarafından desteklenmesi ve ülkemizde beslenmesi teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, ABD çıkarları için Suriye’ye burnumuzu sokmamız teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, ordunun profesyonelleştirilip bir siyasi güce teslim edilmesi teferruat değildir. Halk ordusu paralı askerden değil Mehmetçikten oluşur. O durumda darbelerin önü hiç kesilemez, diktatörlük o zaman gelir!

Söz konusu vatansa, laikliğin ayaklar altına alınması teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, başkanlık modelli bir anayasa teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, tekbirlerle faşizmin sokaklarda dolaşması teferruat değildir.

Söz  konusu vatansa, bugüne kadar Cemaat’e destek verenlerin geçmişte yaptıkları teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, laiklik, demokrasi, hukuk ve sosyal devlet teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, işsizlik, sömürü, yoksulluk teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, Berkinler, Ali İsmailler teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, Soma ve Ermenek’te katliama uğrayan işçiler teferruat değildir.

Söz konusu vatansa, vatanın ormanlarının, akarsularının, madenlerinin, fabrikalarının, arazilerinin birilerine peşkeş çekilmesi teferruat değildir.

“Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” denilerek AKP eliyle kurulan bu rejimin yerleşmesi ve meşrulaşması isteniyor.

Aslında onların dedikleri belli: Söz konusu kapitalist sermaye düzeni ise laiklik te, bağımsızlık ta, insanca yaşam da, emek de, Cumhuriyet’in kazanımları da teferruattır!

O yüzden Yenikapı’da el ele verdiler. Söz konusu sermaye düzeni ise el ele veririz, vatan der, bayrak der, millet der, devlet der saltanatımızı sürer, AKP rejimini kurarız! Gerici İhvancıların Rabia işaretini de kendimize işaret yaparız.

AKP rejimi, liberalizm destekli ABD-Cemaat-Erdoğan ortak yapımı gerici, emek düşmanı ve işbirlikçi bir rejimdir.

Bu vatan tam da bu zihniyet ve rejim yüzünden Cemaatler tarafından işgal edilmiş, darbelere maruz kalmış, üzerine emperyalist üsler konulmuştur. Tam da bu zihniyet ve rejim yüzünden üstündeki fabrikaları satılmış, yolları-köprüleri paralı yapılmış, arazileri yağmalanmış, akarsuları peşkeş çekilmiş, her köşesine gerici okullar, yurtlar, vakıflar kurulmuştur.

Bu vatan tam da bu zihniyet ve rejim yüzünden gericiliğin karanlığı altındadır.

Söz konusu vatansa gerisi teferruat değildir. Vatanın üzerindeki karanlık yırtılmalı, aydınlık güneş vatanın üzerine doğmalıdır.

Üzerinde güneş olmayan vatanın bayrağının da gölgesi olmaz.

Vatan Mısırlı gerici İhvancıların Rabia işareti ile değil işçilerin nasırlı ellerinin yumruklarıyla kurtulacaktır.