Yeni yayın dönemini bir dizi canlı yayınla karşılayan Manifesto TV, hukuk alanında yeni bir programla izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Hukuk Defterleri dergisi Danışma Kurulu Üyesi ve Gazete Manifesto köşe yazarlarından Bilgütay Hakkı Durna’nın moderatörlüğünde gerçekleşecek olan ‘Hukukun Tersyüzü’ aylık periyodlarla canlı olarak yayınlanacak.
Biz de ilki 6 Kasım Cuma günü 21:00’da canlı olarak yayınlanacak program öncesinde Bilgütay Hakkı Durna’ya sorularımızı yönelterek programın çıkışındaki temel motivasyona ve programın içeriğine dair kimi başlıklara yanıt bulmaya çalıştık.
Durna, bu programı yapmaktaki motivasyonlarına ilişkin “Umutlu olunması ve örgütlenerek mücadele edilmesi gerektiğini savunuyoruz” diyerek şunları kaydediyor:
“Ülkede yargıçlar dahil, kimsenin hukuk güvenliği kalmamış durumda. Adil yargılanma ilkesi rafa kaldırıldı. Savunma hakkının pratik sonucu gözaltına alınan, tutuklanan avukatlar. Avukat Ebru Timtik adil yargılanma talebi ile girdiği açlık grevinde yaşamını yitirdi. Baroların yapısına müdahale edildi.
Parlamento devre dışı bırakılmış, ‘yasa yapma yetkisi’ dahil, yetkileri ‘yeni biçimi’ ile yürütmeye devredilmiş durumda. Artık ‘torba’ yasalar dahi yok. Kararlar ve kararnameler dönemindeyiz. Tüm bunların yanında emeğe ve emek güçlerine yönelikte kuralsız müdahalelerde bulunulmakta.
Kısacası, sağduyulu herkesin ortaklaştığı üzere, bu ülkede hep olagelen ‘hukuk dışılık’ ötesinde bir noktadayız. Tabi eklemek gerekiyor, yalnız Türkiye’ye ait bir gidiş de değil bu. Tüm dünyada burjuva demokrasisinin ve klasik anayasacılığın bu anlamda tasfiye edildiği, daha otoriter bir döneme doğru gitmekteyiz.
Bu tablodan bir motivasyon çıkar mı sizce? Biz çıkarıyoruz. Umutlu olunması ve örgütlenerek mücadele edilmesi gerektiğini savunuyoruz. Memleketin geleceğini dert eden herkesin de bu motivasyona sahip olması gerektiğini düşünüyoruz.”
“Bu program bir ihtiyacın ürünü mü” sorumuza ise şu yanıtı veriyor Durna:
“Hukukun -oldukça tartışmalı bir kavram kullandığımı bilerek kullanıyorum- ‘evrensel’ değerlerinden neredeyse tamamen uzaklaşıldığı bir dönemdeyiz. Buna rağmen tüm bu tabloyu, yalnızca ‘hukuksuzluk’ olarak tanımlamanın da yeterli olmadığını, ülkede ‘yeni’ bir hukuk yaratıldığını düşünüyorum. Bu ifadeyi kullanmayı tercih ediyorum. ‘Yeni’ rejim kendi hukukunu yaratmaktadır. AKP eli ile bu süreçte hukuka yeni bir anlam yüklenmiş, hukuk siyasetin merkezine en çıplak hali ile çekilmiştir. Bunun yanında, egemen ideolojinin temel bileşenlerinden biri olarak, hukuk varlığını sürdürmektedir. Bu anlamı ile de bir başıbozukluk değil, aksine bir mekanizmanın bulunduğunu düşünüyorum.
Devletin temel organları, artık anayasadaki kurallara ya da yasalara göre davranmamaktadır. Önümüzde yeni bir yargılama pratiği de durmaktadır. Buna ilişkin birçok dava örnek olarak gösterilebilir. Ne yazık ki bu yeni yargılama pratiğine karşı hala ‘eski’ savunma pratiği ile karşılık verilmeye çalışılmaktadır. Her şey bir yana, ısrarla genel doğruların sürekli tekrarından ibaret hale gelen bir ‘tarz’ ile yol alınmaya çalışılmaktadır. Bu anlaşılmaz bir durum.
Tüm bunların üzerine düşünmeliyiz. Bunları tartışmalıyız. İşte, program bu ihtiyacın ürünü. Amacımız bu tartışmalara elimizden geldiğince bulunduğumuz yerden bir katkıda bulunmak.”
Programın içeriğine, periyotlarına ve ismine ilişkin ise şu açıklamalarda bulunuyor Durna:
“Yukarıda kısaca değindiğim her başlık dahi aslında bir yanı ile programın içeriğini, daha doğrusu konu başlıklarını gösteriyor. Tabi yalnızca konuları işlemekle yetinmeyeceğiz. Bu başlıklara ilişkin nasıl bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiği, bizim cepheden çözüm önerileri de programlarda işlenecek. Programımızın adı ‘Hukukun Tersyüzü’. Bu isim aslında benim de çıkış aşamasında katkımın bulunduğu, şu anda da Danışma Kurulu üyesi olduğum, çok sevdiğimiz dergimiz ‘Hukuk Defterleri’nin mottosu. Burada Hukuk Defterleri dergisi yayın kuruluna bir kez daha program ismi olarak mottolarını kullanmamıza izin verdikleri için teşekkür etmek istiyorum. Derginin hakkımızda yazısında Hukukun Tersyüzü: “Kastettiğimiz ise, basit anlamı ile hukukun bir de diğer yüzü var değil. Hukukun teorik tersyüzüne atıf yapıyoruz. Bu anlamı ile uğraşımız ‘bugünün hukuku’na bir müdahale çabasıdır. Uğraşımız bağımsız, eşitlikçi ve özgür bir ülke, yeni bir cumhuriyet mücadelesine elimizden geldiğince katkı sunmaktır” olarak ifade edilmiş. Programımızda umarım bu müdahale çabasına omuz verebilir.
Program ayda bir benim tarafımdan hazırlanıp sunulacak. Her programda konuya bağlı olarak bir veya daha fazla konuğumuz olacak. Bu kadar konu ayda bir yayınlanan bir programda nasıl tüketilecek diye sorulabilir. Bu mümkün değil tabi. Seçmek zorunda kalacağız. O nedenle şimdilik ayda bir diyelim. Hele önce bir yola çıkalım…”
ABD'de Biden'ın Ukrayna'ya uzun menzilli ATACMS füzelerini kullanma iznini vermesi sonrasında Cumhuriyetçilerden sert tepki geldi.…
15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından Kızılay’a satışı gerçekleştirilen ve değeri yaklaşık 100 Milyon TL olan…
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel, yeni kitabında Donald Trump’ın baş başa görüşmede Trump’ın kendisine Doğu…
İstifa çağrılarına yanıt veren Sağlık Bakanı Memişoğlu, "Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa…
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, yasadışı bahis suçlamasıyla tutuklu olan 5 sosyal medya fenomeni hakkında 1 yıldan…
Sinan Ateş Davası’nda abla Selma Ateş'e yönelik saldırıyı azmettiren Servet Bozkurt'un, Ankara’da iki cinayet işlediği…