AKP'li Yasin Aktay, Kaşıkçı'nın hesabını 'Allah katında' görecek
uudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın davasının kapatılmasına dair yeni bir açıklama yapan AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, "Mahkemeler ve siyaset ne derse desin hesabını Allah katında gütmeye devam edeceğim" dedi.
AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, yakın arkadaşı olduğu Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine ilişkin davanın kapatılmasıyla ilgili, Suudi Arabistan Prensi Bin Selman’ın ziyaretinin ardından yeni bir açıklama yaptı.
Yeni Şafak‘taki köşesinde konuya dair “Suudi Arabistan’la Kaşıkçı sorununa rağmen yakınlaşma konusunda da olayın tamamen dışında olduğunu” belirten Aktay, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın görüşme “hamle”sini överek “Onun bu olayda bütün faktörleri Türkiye için ve İslam dünyası için en adil şekilde değerlendirmiş olduğuna inanıyor ve güveniyorum” dedi.
Aktay’ın yazısında ilgili bölümler şöyle:
“Türkiye yargısı davanın SA’a intikal talebini kabul ettiğini açıkladığında arayıp görüşümü soranlara söyleyebileceğim tek şey “üzgün” olduğumdu. Çünkü bir yandan da süreçte ne olup bittiğini başından itibaren olduğu gibi bu aşamada da bilmiyordum. Kaşıkçı’nın dostu olarak kendimi ortasında bulduğum davada hiçbir zaman hiçbir resmi makam tarafından resmen bilgilendirilmiş veya görüşlerine başvurulmuş değilim. Savcının bir noktadan sonra ifademe başvurmasının dışında da ilişkimizin mahiyetine dair görüşlerimi veya bildiklerimi merak eden bir kimse de olmadı. Bu konuda herkesten fazla önde olmam bir resmi göreve değil tamamen Kaşıkçı ile olan kişisel hukukuma dayanıyordu.
Dolayısıyla Kaşıkçı meselesine rağmen SA ile yakınlaşma konusunda da olayın tamamen dışındayım. Doğrusu biraz olayda dahlim olsa, bu yakınlaşmada kişisel olarak şehid olan değerli dostumun dışında sadece şahsımla whatsap yazışmaları olduğu gerekçesiyle tutuklanıp yıllardır haksızca hapis yatan bazı mazlumların durumunu sorar ve serbest bırakılmalarını talep ederdim elbet. Yine yıllardır hapiste haksızca ve yaşlarına, hastalıklarına rağmen çok zor şartlar altında yatmakta olan hepsi birbirinden değerli İslam dünyasının yüzakı yüzlerce alim ve entelektüelin durumunu da sormak isterdim.
Yeri geldiğinde adalet için bütün dünyayı karşısına almayı göze alabilen sayın Cumhurbaşkanının Türkiye’nin ve bütün İslam dünyasının yararını gözetme konusunda da ne kadar duyarlı olduğunu biliyorum, bunun yıllardır en yakın şahitlerindenim, esasen bütün millet ve hatta bütün İslam dünyası buna şahit. Onun bu olayda bütün faktörleri Türkiye için ve İslam dünyası için en adil şekilde değerlendirmiş olduğuna inanıyor ve güveniyorum. Gerek Kaşıkçı meselesinde gerek Arap karşı-devrim süreçlerindeki tutumu dolayısıyla Türkiye’ye ve Erdoğan’a büyük saygı ve hayranlık duyan İslam dünyasından bile Türkiye ile Arap dünyası arasında aradaki bütün ihtilaflara rağmen buzları eritecek ve ilişkileri normalleştirecek bir hamle beklentisi var. Bu beklenti sadece ve basitçe Türkiye’nin ihtiyacı değil bütün İslam dünyasının ihtiyacıdır. Aradaki kopukluk yüzünden bugün İslam dünyasında ciddi bir siyasetsizlik sorunu var. Tam da bundan dolayı şimdi yapılan açılımlar ile önceki ilkeli tutumlar arasında bir çelişki görülmüyor bilakis bu normalleşme adımları umutları ve heyecanları depreştirmiş durumda.
Benimse dostumla ilgili davam elbette bakidir. Mahkemeler ve siyaset ne derse desin hesabını Allah katında gütmeye devam edeceğim. O en güzel en adil hükmü verir.”
NE OLMUŞTU?
Kaşıkçı cinayetine ilişkin görülen dava dosyasının Suudi Arabistan’a devredilmesine karar verilmesinin ardından, Halk TV’den Seyhan Avşar‘a konuşan AKP Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, “Bu konuda bir şey söylemek istemiyorum. 4 yıldır bu dava ile yatıp kalkıyorum. Çok üzgünüm. Belki de benim bilmediğim bir şeyler vardır” ifadelerini kullanmıştı.