Avukatı yaralayan polisin serveti gündemde: Uyuşturucu trafiğinden mi?
"Şimdi bu polise, kasten adam yaralamaktan dokuz yıl hapis istemiyle dava açılmış. Oradan bir şey çıkmaz. Bir, bilemedin bir buçuk yıla mahkum olur hapse bile girmez."
Manisa’dan İstanbul’a ailesiyle dönen Avukat Fatih Uzun’un aracını sıkıştırıp durdurduktan sonra bir ayağını iki yerden kıran polis memuru Hüseyin Tayfun Üçgül hakkında dava açılmıştı.
Üçgül’ün milyonlarca liralık lüks aracı bulunduğu ve lüks bir villada ikamet ettiği belirtilmişti.
Gazeteci Fatih Altaylı, bugünkü yazısının “Sonra niye uyuşturucu cenneti olduk!” başlıklı bölümünde “Vatandaşı döven bu rezilin altındaki 10 milyonluk araç, oturduğu villa neyin nesi! Devletin, amirlerinin, bağlı bulunduğu Narkotik biriminin bilgisi dahilinde görevi gereği kendisine tahsis edilmiş şeyler mi, yoksa büyük bir yolsuzluğun ve uyuşturucu trafiğinin parçası olduğu için edindiği haksız servet mi!” ifadelerini kullandı.
Altaylı yazısında şunları kaydetti:
“Eğer bu zengin hayat, görev gereği kendisine sağlanmış imkanlardan kaynaklanmıyorsa, böyle bir hayat tarzı nasıl olur da Muğla Emniyeti’nin gözünden kaçar!
Maserati ile gezen, havuzlu villada oturan bir polis memurunu, bağlı bulunduğu Emniyet nasıl fark etmez!
Bu soruların yanıtları, Türkiye’nin nasıl uyuşturucu cenneti haline dönüştüğünün de yanıtı olacaktır aslında.
Şimdi bu polise, kasten adam yaralamaktan dokuz yıl hapis istemiyle dava açılmış. Oradan bir şey çıkmaz. Bir, bilemedin bir buçuk yıla mahkum olur hapse bile girmez.
Ama ya işin diğer tarafı. O tarafta soruşturmayı düşünen var mı acaba! Asıl dava orada.
Uyuşturulmuş ülkenin davası olmaz demeyin.
Olur, olmalı!
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın bu işin ucunu bırakmayacağını tahmin ediyorum.”