Psammetikos deneyi

"Öykünün günümüzdeki yorumunda bebeklerin keçi seslerini taklit etmeye çalışarak “bekos” dedikleri düşünülüyor. Bu açıdan bakıldığında bebeklerin dil öğrenme mekanizmalarını ortaya çıkarmaya çalışan önemli bir deney olarak değerlendirmek gerekir."

Dünyanın ilk deneyini MÖ 664-610 yılları arasında hüküm süren Mısır Firavunu Psammetikos’un yaptığı söylenir. Mısır inanışına göre tanrı da Mısırlıydı ve dünyaya gelen tüm insanlara Mısır dilini öğretiyor ve ardından yeryüzüne gönderiyordu. Yani bu inanışa göre dünyaya gelen her çocuk Mısır dilini biliyordu. Önce konuyu tek kaynağından, Herodot’tan aktarayım. Herodot’un Hephaistos rahiplerinden dinlediği öykü şöyledir:

“Mısırlılar, Psammetikos zamanından önce, kendilerini dünyanın ilk insanları sayıyorlardı. Ama gün gelip de Psammetikos krallığı ele alınca ve ilk insanların kimler olduğu merakına düşünce, işte o günden sonra diyorum, kendilerini gene bütün öbürlerinin en eskisi saymakla birlikte, Phrygia’lıların kendilerinden de eski oldukları kanısına geldiler. Psammetikos, soruşturmalarına rağmen, dünyaya gelen ilk insanların kimler olduğunu öğrenemeyince şu çareye başvurdu: Bir çobana, rastgele iki tane yeni doğmuş çocuk verdi, bunlar ağıla konacak ve şöyle büyütülecekti; çoban, belli saatte keçileri alıp yanlarına götürecek, süt içirip iyice doyuracak, sonra da kendi işlerine bakacaktı. Psammetikos’un böyle yapmasının nedeni, çocukların viyaklamalar çağını aştıktan sonra ağızlarından çıkacak ilk sözü yakalamaktı; gerçekten de öyle oldu. Üzerinden iki yıl geçince, bir gün çoban, kapıyı açıp içeri girdi, önünde diz üstü oturan iki çocuk, ellerini uzatarak, ‘Bekos’ diye bağırdılar. Çoban bu sözü ilk duyduğunda bir şey demedi, ama daha sonra da her gelişinde aynı sözü işitince efendisine haber verdi ve isteği üzerine çocukları kendi görsün diye aldı ona götürdü. Psammetikos kendi kulağı ile de duyduktan sonra, herhangi bir şeye bekos adını vermiş olan insanların kimler olduklarını aramaya koyuldu; araya taraya Phrygia’lıların ekmeğe bekos dediklerini öğrendi. Böylece ve bu ipucuna tutunarak Mısırlılar Phrygia’lıların kendilerinden daha eski olduklarını itiraf ettiler.”1

Bu öykünün doğru olup olmadığını bilmiyoruz çünkü Herodot’un anlatımı dışında, daha doğrusu Hephaistos rahipleri dışında ikinci bir kaynak yok; bulunan tabletlerin de hiçbirisinde bu deney anlatılmıyor. Ancak yanlışlığını veya yanlış olabileceğini gösteren hiçbir bulgu da olmadığı için gerçek olduğu kabul ediliyor.

Öykünün günümüzdeki yorumunda bebeklerin keçi seslerini taklit etmeye çalışarak “bekos” dedikleri düşünülüyor. Bu açıdan bakıldığında bebeklerin dil öğrenme mekanizmalarını ortaya çıkarmaya çalışan önemli bir deney olarak değerlendirmek gerekir. Dil ediniminde taklidin yerini gösteren çalışmanın bu derece eski tarihli olması da ilginçtir.

Benim açımdan bu deneyin başka önemli yönleri de var. Öncelikle Psammetikos’un dini, yani tabu düzeyinde olan bir bilgiyi sınama gereği duyması; üstelik bunu MÖ 600’lü yıllarda Firavun olduğu Mısır’da yapması!  Aristo’nun “kadınların diş sayısı erkeklerden daha azdır” sözünün doğru kabul edildiği ve yüzyıllarca kimsenin ağızdaki dişleri sayma gereği duymadığı bir dünyada! Ya da bu derece geriye gitmeden devleti yönetenlerin yaptığı her türlü açıklamayı sorgusuz sualsiz kabul eden Türkiye’yi düşünün.

Elbette ilk deney olması açık yöntemsel hataları ve etik sorunları (deneklere yapılan haksızlığı kastediyorum) beraberinde getiriyor ama Psammetikos’un beklediği gibi çıkmayan sonucu saygıyla kabul etmesi, günümüzde sıkça yapılanın aksine2 verileri değiştirmeye kalkışmaması ders alınması gereken bir durum.

Her bilimsel süreçte, kimi zaman söylenti bile olsa, öğrenecek çok şey bulunur.

 

1Herodotos. Herodot Tarihi, Remzi Kitabevi, 1973.

2Günal İ. Dünyanın en örgütlü, en uzun soluklu, 26 yayınla en büyük bilimsel sahtekarlığı. Cumhuriyet Bilim Teknik 958: 18- 9, 2005.