İKD Genel Başkanı Umut Kuruç: İlerici Kadınlar Derneği her koşulda bu rezillikleri ifşa etmeyi ve mücadelesini sürdürecektir

İKD Genel Başkanı Umut Kuruç, geçtiğimiz gün Müge Anlı'nın bir televizyon programında yaptığı sorumsuzca açıklaması sonrası "Şu bilinmelidir: Sosyal medya mecralarını istedikleri kadar kilit altına alsınlar, bu ülkede bu tür rezillikleri içine sindirmeyen, reddeden ve ayağa kalkan milyonlar var" dedi.

İKD Genel Başkanı Umut Kuruç: İlerici Kadınlar Derneği her koşulda bu rezillikleri ifşa etmeyi ve mücadelesini sürdürecektir

İlerici Kadınlar Derneği Genel Başkanı Umut Kuruç, Müge Anlı’nın sorumsuz açıklamasına gösterilen tepkilere ‘telif engeli’ sonrası, Yurtsever’e konuştu.

İKD Genel Başkanı Kuruç, “Yaptığı programla ülkemizde toplumsal çürümeyi, kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran, reyting için skandal ifadeler kullanan, kadın katillerini programlarına çıkaran bir kadın TV programcısı herhangi bir hukuki yaptırımla karşılaşmadan buna devam ediyor” dedi.

“ÇOCUK İSTİSMARI NORMALLEŞTİRİLEREK TOPLUM NEZDİNDE BİR ÇEŞİT MEŞRULUK  KAZANDIRILIYOR”

Yani bu işin iki yanı var diyen Kuruç, Birincisi toplumsal çürüme, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı normalleştirilerek toplum nezdinde bir çeşit meşruluk kazandırılıyor, diğer yandan hukuk, yargı devre dışı bırakılarak, program yapımcısı adeta hem savcı, hem yargıç, hem avukat olarak boy gösteriyor ve toplum nezdinde de bu görevlerle adeta donatılıyor” ifadelerini kullandı.

İKD Genel Başkanı Kuruç’un yaptığı açıklama şu şekilde:

Yaptığı programla ülkemizde toplumsal çürümeyi, kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran, reyting için skandal ifadeler kullanan, kadın katillerini programlarına çıkaran bir kadın TV programcısı herhangi bir hukuki yaptırımla karşılaşmadan buna devam ediyor. Görüldüğü gibi ortada bir kız kardeşlik yok. Bu programlarda ortaya dökülen rezillikler ve aslında birçoğu suç olan vakalar, kullanılan ifadeler hukukun ve yargının konusu olması gerekirken bunlarla ilgili hukuki işlem yapacak kurumun yargı ve yaptırım süreçlerinde esamesi okunmuyor. Yargı, hukuk, adalet TV ekranlarına terk ediliyor.

Yani bu işin iki yanı var: Birincisi toplumsal çürüme, kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı normalleştirilerek toplum nezdinde bir çeşit meşruluk kazandırılıyor. TV ekranlarında yayınlanan vakalara dair ifadeler toplumun bu tür rezilliklere karşı öfkesini soğuruyor. Diğer yandan hukuk, yargı devre dışı bırakılarak, program yapımcısı adeta hem savcı, hem yargıç, hem avukat olarak boy gösteriyor ve toplum nezdinde de bu görevlerle adeta donatılıyor.

ŞÜPHELİLERİN KORUNUP , KOLLANMASININ ARACI

Bütün bunlara ek olarak, Rabia Naz’ın öldürülmesi gibi bazı şüphelilerin korunup kollanmasının, bu suçların üzerinin örtülmesinin, dolayısıyla aslında toplumun adalet duygusunun maniple edilmesinin önemli aracı olarak işlev görüyor.

“SOSYAL MEDYA HESABIMIZ ‘TELİF HAKKI’ GEREKÇESİYLE KİLİTLENDİ”

İKD olarak bütün bunlara tepki gösterdiğimiz için sosyal medya hesabımız “telif hakkı” gerekçesiyle çok büyük bir hızla kilitlendi. Şu bilinmelidir: Sosyal medya mecralarını istedikleri kadar kilit altına alsınlar, bu ülkede bu tür rezillikleri içine sindirmeyen, reddeden ve ayağa kalkan milyonlar var. İlerici Kadınlar Derneği de her koşulda bu rezillikleri ifşa etmeyi ve mücadelesini sürdürecektir.