TKH Gençliği Beyazıt'tan seslendi: Laiklik Özgürlüktür

TKH Gençliği'nin bugün Beyazıt Meydanı'nda gerçekleştirdiği ' Laiklik Özgürlüktür' eyleminde yapılan açıklamada "gençliği AKP, gericilik ve kapitalizm sarmalında geleceksiz bırakan bu düzen onların fakat bu memleket bizim!" ifadeleri kullanıldı.

Türkiye Komünist Hareketi Gençliği, bugün İstanbul Üniversitesi Merkez Kampüsü önünde ‘Laiklik Özgürlüktür’ eylemi gerçekleştirdi.

Üniversitelerin her geçen gün gericileşmesine karşı gençliğin laiklik ve sosyalizm mücadelesinin yükseltmesine vurgu yapılan eylemde yapılan açıklamada “Üniversitelerde iki öğrencinin yan yana gelmesinden korkan, laiklik denmesinden rahatsızlık duyup yasaklayan zihniyet; iş tarikatçısına cemaatçisine gelince kampüste gövde gösterisi yapılmasına müsaade etmekten geri kalmıyor! Dün İstanbul Üniversitesinde, Yıldız Teknik Üniversitesinde, İstanbul Teknik Üniversitesinde tekbir getirerek laikliğin kökünü kazıyacağız diyen IŞİD zihniyetini unutmadık” denildi.

AKP’nin bütün yaptıklarına rağmen gençliğin mücadeleden uzaklaştırılamadığına vurgu yapılan açıklamalarda, her türlü gericiliğe karşı laikliği savunan gençliğin olduğu belirtildi.

Eylemde yapılan açıklamalar şu şekilde:

Merhaba dostlar, sıra arkadaşlarım

Bugün ülkemizin en karanlık günlerinden geçiyoruz. Geleceksizlik, işsizlik, ekonomik kriz alıp başını gitmişken bir de gericiliğin kuşatmasıyla karşı karşıyayız. Yirmi iki yıllık AKP iktidarında gözünü açan ve okuyan bir genç olarak gericiliğin ve geleceksizliğin yükseltilmesinden başka bir şey görmedik.

“HER GÜN AMFİLERDE LAİKLİK VE BİLİM DÜŞMANLARININ SESİNİ DUYUYORUZ”

Üniversitelerimizde laikliğin, bilimin, parasız ve eşit bir eğitimin sesi yükselmesi gerekirken; her gün amfilerde, medyada şeriatçıların, sermayecilerin, laiklik ve bilim düşmanlarının sesini duyuyoruz.

Yirmi iki yıldır AKP iktidarının biz üniversitelilere armağan ettiği gelecek budur: Çocuk yaşta evliliği savunan, karma eğitimi hedef alan profesörler, bilim yuvası olmaktan çıkan akademi, gençliği intihara sürükleyen tarikat yurtları, atanmış AKP’li rektörler ve ticarethaneye çevrilen üniversitelerimiz!

Üniversitelerde iki öğrencinin yan yana gelmesinden korkan, laiklik denmesinden rahatsızlık duyup yasaklayan zihniyet; iş tarikatçısına cemaatçisine gelince kampüste gövde gösterisi yapılmasına müsaade etmekten geri kalmıyor! Dün İstanbul Üniversitesinde, Yıldız Teknik Üniversitesinde, İstanbul Teknik Üniversitesinde tekbir getirerek laikliğin kökünü kazıyacağız diyen IŞİD zihniyetini unutmadık.

Bugün laiklik yoksa eşitlik ve özgürlük de yok demektir. Bugün laiklik yoksa karma eğitim de, bilimsel bir eğitim de yok demektir.

“AKP ATTIĞI HER ADIMDA KARŞISINDA GENÇLİĞİ GÖRÜYOR”

Fakat tüm bu müdahalelere rağmen şunu biliyoruz: AKP attığı her adımda karşısında gençliği görüyor ve görmeye devam edecek. Gericiliğin karşısında gençlik var; geleceksizliğin karşısında gençlik var; çocuk yaşta evliliği savunanların, karma eğitimi hedef alanların karşısında gençlik var; laiklik düşmanlarının karşısında “Laiklik Özgürlüktür!” diyen gençlik var.

Buradan son olarak dün Diyarbakır surlarına, Konya’da “Yaşasın Şeriat” pankartlarını asanlara da sesleniyoruz: Bu memleket ne hilafet sevdalılarının ne de IŞİD ortakçılarının, bu memleket bizim!

KAHROLSUN ŞERİAT, YAŞASIN LAİKLİK!

TKH Gençliği adına okunan basın açıklaması ise şu şekilde: 

Basına ve Kamuoyuna;

Yirmi iki yıllık AKP iktidarının adım adım yürürlüğe koyduğu gerici politikalara karşı laiklik mücadelesini yükseltiyoruz!

İçinden geçtiğimiz süreçte memleketimiz anayasayla değil; adeta şer’i hükümlerle yönetiliyor: Adliye koridorlarında şeriat sloganları atılmakta; şeriata karşı söz söyleyen kişiler gözaltına alınmakta, salonlarda, kürsülerde hilafet kutsanırken cumhuriyete lanet okunmasına göz yumulmaktadır! Bugün ülkemizde anayasa değişikliği adı altında laikliğin tasfiyesi gündeme getirilmekte, liselerde, üniversitelerde açık açık tarikat ve cemaatlerle protokol yapılmakta, karma eğitim kaldırılmak istenmektedir.

Ülke, açıkça gericiliğin tahakkümü altına alınmaya çalışılmaktadır. AKP’nin yirmi iki yıllık iktidarı boyunca yüzlerce İmam-Hatip lisesi açılmış, İmam-Hatipler ortaokula kadar inmiş, sıbyan mektepleriyle çocuklar küçük yaşta dini eğitime maruz bırakılmıştır.

GERİCİ ADIMLARIN VARDIĞI SON NOKTA ÇEDES

Bu gerici adımların vardığı son nokta olan ÇEDES projesiyle artık okullara imamlar girebilmektedir.

Liselerde zorunlu din dersleri arttırılırken evrim müfredattan çıkarılmış, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında biyoloji ders programına “yaratılış teorisi” eklenmiştir.

Üniversitelerde de durum farklı değildir. Tarikat-cemaat liderlerinin elini öpen atanmış rektörlerle, yandaş akademisyenlerle dolu okullarımızda profesörler çocuk yaşta evliliği ve karma eğitimi tartışmakta; kampüslerimiz külliyeye dönüştürülmektedir.

DUVARSIZ ÜNİVERSİTE, AKP’NİN FAŞİST VE GERİCİLERE ALAN AÇMA PROJESİDİR

Üniversitelerde yalnızca faşist ve gerici unsurların etkinliklerine izin verilmeke, öğrenciler kendi okullarına alınmazken AKP, faşistlere ve gericilere alan açmak için “duvarsız üniversite” yalanıyla karşımıza çıkmaktadır.

Laiklik düşmanı bu sistem, bilim yuvası olması gereken üniversitelerimizi diploma satan kurumlar haline getirirken bizleri de beyni yıkanacak müşteriler olarak görmektedir.

Her biri birer holding olan ve fonlanan tarikat ve cemaatlerin yurtlarına mecbur kalan gençler istismar uğramakta ve hatta intihara sürüklenmektedir.

Gençliği AKP, gericilik ve kapitalizm sarmalında geleceksiz bırakan bu düzen onların fakat bu memleket bizim!

Saydığımız tüm sorunların karşısında eşitlikten, özgürlükten yana bir memleket hayaliyle yola çıkıyoruz! Bizi yurttaş yerine tebaa görenlerin tam karşısına dikilmeye; parasız, bilimsel, özgür ve eşit bir eğitim için mücadeleye çağırıyoruz!

Çünkü gericiliğe karşı ilericilik, karanlığa karşı aydınlık, müritliğe karşı yurttaşlık ve hepsi için “Laiklik Özgürlüktür” diyoruz!

Bugün buradan başlayarak laiklik kavgasını amfilere, sıralara, sokaklara, meydanlara taşımak; yarınımızı kurmak için hazırız! Tüm gençliği “Laiklik Özgürlüktür” çağrımıza ses vermeye, mücadeleye katılmaya çağırıyoruz. Bu karanlığı mutlaka dağıtacağız!